WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın

Orazaki

ORAZAKİ (Gürcüce: ორაზაქი; okunuşu: “orazaki”), tarihsel Eruşeti bölgesinin yerleşim yerlerinden biridir. Bugün Ardahan ilinin Hanak ilçesinin bir köyüdür. 1959 yılında adı Çayağzı olarak değiştirilmiştir. Bugünkü Çayağzı köyü, günümüzde oratadan kalkmış Mağaro (მაღარო) ve Mglinavi (მგლინავი) adlı yerleri de kapsamaktadır.

Orezaki olarak da bilinen Orazaki, Hanak kasabasının güneyinde yer alır. Bu kasabaya 4 km uzaklıktadır.

Eski adı Orazaki / Orezaki olan Çayağzı köyü

TARİHÇE
Bugün Çayağzı olarak bilinen köyün eski adı, Orezaki / Orazaki’dir (1:187). Orezaki (ორეზაქი) veya Orazaki (ორაზაქი) adı Gürcüceden erken dönemde Türkçeye Orezak olarak girmiştir. Nitekim Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan adlı ve 1595 tarihli Osmanlı tahrir defterinde Orezak (اورەزاك) olarak geçer (2:III.547). 93 Harbi’nde (1877-1878) Tao-Klarceti bölgesini ele geçiren Ruslar ise, 1886 yılında köyü Oragez / Orugaz (Орагез / Оругаз) adıyla kaydetmiştir (3). Köyün Türkçe kaynaklarda adı zaman içinde değişmiş ve 1928 tarihli Osmanlıca köy listesine Orağas (اوراغاس) biçiminde girmiştir (4:759).

Orazaki köyü, orta çağda Gürcistan’ın güneybatı kesimini oluşturan bölgelerden biri olan Eruşeti‘de yer alır. Eruşeti, erken dönemde Gürcüler arasında Hristiyanlığın yayıldığı başta gelen bölgelerden biridir. Bugünkü Çayağzı sınırları içinde megalit kalenin varlığı, köyün bulunduğu bölgenin çok eski dönemden itibaren yerleşme alanı olduğunu göstermesi bakımından önemlidir (1:22). Osmanlı Devleti Eruşeti bölgesini 16. yüzyılın ortasında Gürcülerden ele geçirdi. Orazaki, Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcista adlı ve 1595 tarihli tahrir defterine göre, Gürcülerden alınan toprakların bir kısmını kapsayan Gürcistan Vilayeti’nde Ardahan-i Büzürg (Büyük Ardahan) livasının Meşe nahiyesine bağlıydı. Köyün nüfusu 17 haneden oluşuyordu ve her hane, Osmanlı idaresinin Hristiyan köylülerden aldığı ispenç vergisi vermekle yükümlü kılınmıştı. Hane reislerinin çoğu Azara, Mose, İvane, Zakara, Gogiça, Tshada, Simon, Supata, Badura, Revaza, Nikoloz, Mamisa gibi Gürcü adları taşıyordu. Köyde buğday, arpa, sebze, yonca tarımı ve arıcılık yapılıyor, domuz ve koyun besleniyordu. Salman’a tahsis edilmiş bir adet değirmen bulunuyordu (2:II. 490; III.547).

Bugünkü Çayağzı köyü sınırları içinde kalan ve “Mağaro” olarak bilinen mağaralar kompleksi. Fotoğraf: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Orazaki, uzun süre Osmanlı egemenliğinde kaldıktan sonra, 93 Harbi’nde (1877-1878) Rusların eline geçti. Rus idaresinde Büyük Oragez (Большой Орагез: Bolşoy Oragze) ve Küçük Oragez (Малый Орагез: Malniy Oragez) olmak üzere iki ayrı köy olarak kaydedilmişti. İki köy de Ardahan sancağının (okrug) Ardahan kazasının (uçastok) bağlı Tikani nahiyesine (маркяз: merkez) bağlıydı. Büyük Oragez’in nüfusu, 15 kişi “Türk”, 85 kişi “Kürt” olarak kaydedilmiş olan 100 kişiden oluşuyordu. Küçük Oragez’i küçük bir yerleşmeydi ve köyde sadece 17 kişi yaşıyordu ve bu nüfusu tamamı Kürtlerden oluşuyordu (3). 1595 tarihinde köyün Gürcü nüfusunun ortadan kalktığı bu kayıttan da anlaşılmaktadır. Daha sonra tek köy olarak görünen Orazaki’de 1896’da 180 kişi, 1906’da 170 kişi yaşıyordu (5:112).

Orazaki köyü, Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Rusya’nın bölgeden çekilmesinden bir süre sonra, Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’nin sınırları içinde kaldı. Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgali sırasında Ankara Hükümeti’nin Tiflis hükümetine verdiği ültimatom üzerine Gürcü idaresinin çekilmesinin ardından köy fiilen Türkiye’ye katıldı. Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’nin topraklarının işgal edilmesinin ardından Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti’nin 16 Mart 1921’de imzaladığı Moskova Antlaşması’yla, Orazaki köyünü de kapsayan Ardahan ile Artvin bölgeleri Türkiye’ye bırakıldı (6:II.489).

Ortadan kalkmış bir Gürcü köyü olan Mglinavi’deki kale. Fotoğraf: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Orazaki köyü, 1928 yılında “Orağas” adıyla Kars vilayetinin Ardahan kazasının Hanak nahiyesine bağlıydı (4:759). 1935 genel nüfus sayımında da “Oragaz” olarak kaydedilmiş olan köy, aynı idari konuma sahipti ve nüfusu 346 kişiden oluşuyordu (7:297). Orakzaki / Orezak / Oragaz “yabancı kökten geldiği” için köyün adı 1959 yılında 7267 sayılı kanunla Çayağzı olarak değiştirilmiştir (8:735). Köyün yeni adının Çöt Suyu Çayı olarak bilinen akarsuyun kıyısında bulunmasıyla ilişkili olduğu anlaşılmaktadır.

Orazaki ile bugünkü Çayağzı köyü sınırları içinde kalan eski yerleşmelerde önemli tarihsel kalıntılar bulunmaktadır. Çayağzı köyünün 1,7 km güneybatısında, yüksek bir tepede megalit bir kale, bunlardan biridir. Kaba yonu iri taşlarla inşa edilmiş olan kalenin (11,5 × 8 m) günümüze ulaşan duvarlarının yüksekliği 3-4 metre, kalınlığı ise 2,5 metre kadardır. Dolgu tipi olan duvarların için moloz taşlarla doldurulmuştur. Kalenin etrafında yerleşim izleri fark edilmektedir (1:24).

Çayağzı köyünün 1,7 km güneybatısında bulunan megalit kale. Fotoğraf: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Çayağzı köyünün sınırları içinde, köy yerleşmesinin 1,7 km doğusunda, Kasreti Deresi’nin sağ kıyısında, “Mağaro” olarak anılan bir yerleşme bulunuyordu. Ortadan kalkmış olan bu yerleşmenin 1,8 km doğusunda bir mağara kompleksi bulunmaktadır. Bu mağaralar, 1913-1918 arasında Ardahan Bölgesini gezmiş olan Gürcü araştırmacı Konstantine Martvileli tarafından tespit edilmiştir. Martvileli, 28 Eylül 1917 tarihli Sakartvelo gazetesinde yayımlanan günlüklerinde burayı Vardzia’ya benzetmiştir. Akarsuyun kıyısındaki dik kayalara oyulmuş onlarca mağaradan oluşan komplekste kaya kiliseleri de bulunmaktadır (1:20).

Mağaro olarak bilinen mağaralar kompleksindeki eski bir mağara kilise. Fotoğraf: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Çayağzı köyünün sınırları içinde bulunan ve ortadan kalkmış olan Mglinavi (მგლინავი) köyünde bir adet megalit kale ile kilise kalıntıları bulunmaktadır. Mglinavi köyü, Çayağzı köyü yerleşiminin 1,5 km kuzeybatısında bulunuyordu. Köylüler bu eski yerleşmeyi “Girnav” olarak adlandırmaktadır. Gürcü tarihinde önemli bir yere sahip olan Mglinavi, Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan adlı ve 1595 tarihli Osmanlı tahrir defterine göre, Gürcistan Vilayeti içinde Ardahan-i Büzürg Meşe nahiyesine bağlıydı. Osmanlı idaresinin Gilnav / Kılnav (كلناو) biçiminde kaydettiği köyün nüfusu 27 haneden (yaklaşık 135 kişi) oluşuyordu. Osmanlı Devleti’ne ispenç vergisi veren hane reislerinin çoğu Elisa, Eliazar, Revaz, Simon, Gabriel, Basil, Maharebel, Manvel, İvane, Giorgi, Matsatsa, Okropil gibi Gürcü adları taşıyordu ((2:II.461; III.528). erken dönemde bir Gürcü köyü olan Mglivani’de bulunan ve köyün Hristiyan dönemine ait olduğu anlaşılan kilise tamamen yıkılmıştır. Buna rağmen kalıntılarından bu yapının büyük bir kilise olduğu anlaşılmaktadır. Duvar parçaları kalıntılarından Mglinavi Kilisesi’nin kaba taşlarla kireç harcıyla inşa edilmiş olduğu tespit edilmiştir. Mglivani köyünün güneydoğusunda, yüksekçe bir yerde Mglinavi Kalesi bulunmaktadır. Hayli büyük bir alanı kaplayan kaleden geriye büyükçe duvarlar kalmıştır. Kalenin altı kulesinin bulunduğu, bugüne kalan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Kalenin duvarları kesme taştan kireç harcı kullanılarak inşa edilmiştir (1:22-23). Günümüzde bu kale “Kırnav Kale” veya “Kırnav Kalesi” olarak adlandırılmaktadır (9).

Çayağzı köyünden Kars Müzesi’ne götürülmüş olan rölyefli taş. Fotoğraf: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Kars Müzesi’nin avlusunda sergilenen ve Çayağzı köyünden götürüldüğü bilinen rölyefli taşın Mglinavi köyünün kilisesine ait olması ihtimali vardır. Bu taşta, kabartma bir çerçeve içinde kucağında bebekle ve oturur vaziyette Meryem Ana ile onun sağında dua eder halde (orans) bir erkek tasvir edilmiştir. (1:74).

KAYNAKÇA:
1. ^ 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.
2. ^ Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan (Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayımlayan) Sergi Cikia, Tiflis, 1941-1958, 3 cilt.
3. ^ “Ardahan kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
4. ^ Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları(Osmanlıca), İstanbul, 1928.
5. ^ Candan Badem, Çarlık Yönetiminde Kars, Ardahan, Artvin, İstanbul, 2018.
6. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1969, 3 Cilt, 2. cilt s. 489.
7. ^ 1935 Genel Nüfus Sayımı, İstanbul, 1937.
8. ^ Köylerimiz, (Yayımlayan) İçişleri Bakanlığı, Ankara, 1968.
9. ^ “Kaleler” – Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close