WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın

Şubani

ŞUBANİ (Gürcüce: შუბანი; okunuşu: “şubani”), tarihsel Klarceti bölgesindeki yerleşim birimlerinden birdir. Bugün Artvin ilinin Borçka ilçesinde yer alır ve adı 1925’te Ortaköy olarak değiştirilmiştir. Ortaköy daha sonra Borçka ilçesine bağlı Karşıköy’ün (Heba) mahallesi haline getirilmiştir.

KÖYÜN ADI
Köyün bilinen en eski adı Şubani’dir. Bu ad Türkçeye Şuban (شوبان) olarak girmiştir (1:119).  1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda bölgeyi ele geçiren Rus yönetimi, köyün adını Şubana (Шубана) olarak kaydetmiştir (2). Daha sonraki bir tarihte bölgeyi gezen Gürcü tarihçi Zakaria Çiçinadze ise, 1893 yılında köyün adını Şubaani (შუბაანი) biçiminde yazmıştır (3:149; 4:136).

Gürcü yerleşimi olan Şubani, Gürcücede “orta mahalle” ya da “orta köy” anlamına gelen Şua-ubani’den (შუა-უბანი) değişime uğramış bir yer adıdır. Köyün adı 1925’te Ortaköy olarak değiştirilirken, Gürcüce adı doğrudan Türkçeye çevrilmiştir.

Gürcistan’da bugün de bu adı taşıyan yerleşim yerleri bulunmaktadır. Şubani (შუბანი) adını taşıyan köylerden biri, Klarceti bölgesi sınırında, Yukarı Acara’da yer alır.

Şubani Kalesi’nin duvar kalıntısı. Fotoğrafın kaynağı: Tao-Klarceti Anıtları – 2016 Yılı Alan Araştırmaları Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017

DEMOGRAFİ
Heba nahiyesi, 1876 tarihli Trabzon vilayeti salnamesinde yer almış, ancak bu nahiyeye bağlı Şubani ve diğer köyler hakkında bilgi verilmemiştir (5:8.383). Bundan dolayı Şubani’nin nüfusu Rus idaresinin tespitine dayanılarak verilebilir. 1886 yılında yapılan bu tespite göre Şubani’de 139 kişi yaşıyordu ve bu nüfusun tamamı Gürcülerden oluşuyordu. Şubani bu tarihte aynı zamanda Batum sancağının (okrug) Gonio kazasına (uçastok) bağlı bir nahiyenin adıydı. Bu nahiyenin nüfusu ise 1.171 kişiden oluşuyordu. Şubani dışında dört köyü kapsayan nahiyenin nüfusunun tamamı Gürcü olarak kaydedilmiştir (2). Daha sonra bölgeyi gezen Gürcü tarihçi Zakaria Çiçinadze, 1893’te köyde 30 hanenin yaşadığını, 20 hanenin ise göç etmiş olduğunu yazmıştır (3:149; 4:136). Bir hanenin 5 kişiden oluştuğu varsayılırsa, köyden 100 kişinin göç etmiş olduğu ortaya çıkar. Rus idaresinde kalan köyün nüfusunun yaklaşık yarısının Osmanlı ülkesine göç etmiş olduğu söylenebilir.

Şubani’nin Türkiye’ye bırakılmasından bir yıl sonra, 1922 tarihli nüfus cetveline göre köyde 23 hanede 117 Müslüman Gürcü yaşıyordu (6). 1886 yılındaki nüfus sabit veri olarak alınırsa, 36 yıl sonra köyün nüfusunun azalmış olması dikkat çekicidir. Bu durum köyden göçün daha sonra da sürdüğüne işaret etmektedir. 1922 yılında hane başına ortalama 5 kişinin düşmesi, ailelerin kalabalık olmadığını göstermektedir. 1926 nüfus sayımına göre ise, köyde hane sayısı 24’e, insan sayısı 149’a yükselmiştir. Hane başına düşen ortalama kişi sayısı da 5’ten 6,2 kişiye çıkmıştır (7:144). Daha önce mahalleye çevrildiği için Şubani’nin (Ortaköy) 1935 genel nüfus sayımında adı geçmektedir.

Şubani Kalesi’nde zindan olduğu tahmin edilen yapının girişi. Fotoğrafın kaynağı: Tao-Klarceti Anıtları – 2016 Yılı Alan Araştırmaları Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017

TARİHÇE
Şubani’nin kuruluşu hakkında bilgi yoktur, ancak köydeki kale kalıntısı, buranın eski bir yerleşme olduğunu göstermektedir (8:19). Bulunduğu bölgeden hareketle Şubani’nin antik çağda Kolheti Krallığı sınırları içinde kaldığı söylenebilir. Erken ve geç ortaçağda Gürcü krallıkları ve prenslikleri sınırları içinde yer alan Şubani, 16. yüzyılda Osmanlıların eline geçti ve Çıldır Eyaleti içinde kaldı. 19. yüzyılda, önce Trabzon eyaletine, sonra Trabzon vilayetine bağlı Lazistan sancağının bir köyüydü. 93 Harbi (1877-1878) sırasında Heba nahiyesinin köylerinden biriydi (5:8.383).

Şubani, yaklaşık üç yüz yıl Osmanlı yönetiminde kaldıktan sonra, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Çarlık Rusyası’nın eline geçti. Rus idaresinde Batum oblastı içinde Batum sancağının (okrug) Gonio kazasına (uçastok) bağlı bir köydü. Şubani aynı zaman Gonio kazasına bağlı nahiyelerden birinin de adıydı. Şubani nahiyesi (сельское общество: kırsal topluluğu), Şubani köyü dışında Zedubani (Зедубани), Kintshureti (Кинцхурети), Klaskuri (Класкури) ve Çinkuri (Чинкури) köylerini kapsıyordu (2).

Şubani Kalesi’nde şarap küpü kalıntısı. Fotoğrafın kaynağı: Tao-Klarceti Anıtları – 2016 Yılı Alan Araştırmaları Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017

Şubani, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rus idaresinin son bulmasının ardından bir süre bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kaldı. Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgal etmesinin hemen sonrasında Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla Türkiye’ye bırakıldı (9:II.41).

Şubani, Türkiye’ye bırakılmasından bir yıl sonra, 1922 tarihli nüfus cetveline göre Artvin vilayetinin Borçka kazasına bağlı Maradidi nahiyesi sınırları içinde yer alıyordu. Köyün adı 1925’te Ortaköy olarak değiştirildi. 1926 nüfus sayımında, Borçka’nın Artvin ilinin merkez ilçesine bağlı bir nahiye olduğu dönemde, Şubani de bu nahiyeye bağlı bir köydü (7:144). Köyün adı 1928 tarihli köy listesinde “Ortaköy”, 1933’teki köy listesinde ise “Şuban” olarak geçer (10:78; 11:701). Şubani / Ortaköy 1935 genel nüfus sayımında yer almadığı için bu tarihten önce Karşıköy’ün (Heba) mahallesi haline getirilmiş olmalıdır.

Şubani Kalesi’nin gümümüze ulaşmış olan duvarları 3 metre yüksekliğe ulaşmaktadır. Fotoğrafın kaynağı: Tao-Klarceti Anıtları – 2016 Yılı Alan Araştırmaları Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017

TARİHSEL YAPILAR
Şubani’de varlığı bilinen tek tarihsel yapı, küçük bir kale (10 x 5 m) olan Şubani Kalesi’dir. Belli başlı kaynaklarda adı geçmeyen bu kale, yerleşmenin dışındaki bir tepenin üzerinde yer alır. Kireç harcıyla inşa edilmiş olan kalede orta büyüklükte taşlar kullanılmıştır. Kalenin duvarlarının kalınlığı bir metreyi bulmaktadır. Günümüze kalmış olan duvarlar en fazla 3 metre yüksekliktedir. Kalenin içinde bir mahzen vardır ve mahzendeki şarap küplerinin parçaları günümüze ulaşmıştır. Kalede bulunan, üstten dar bir girişi olan ve içi giderek genişleyen 3.5 metre derinliğinde bir yapının zindan olduğu tahmin edilmektedir. Köyün sakinleri kalenin bulunduğu yeri “Kilise” olarak adlandırmaktadır (8:19).

KAYNAKÇA:
1. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumatı Umumiye, 1927.
2. ^  “Gonio kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
3. ^ Zakaria Çiçinadze, Müslüman Gürcüler ve Gürcistan’daki Köyleri (Gürcüce), Tiflis, 1913.
4. ^ Zakaria Çiçinadze, Müslüman Gürcülerin Osmanlı Ülkesine Büyük Göçü (Gürcüce), Tiflis, 1912.
5. ^  Trabzon Vilayeti Salnamesi − 1869-1904, (Hazırlayan) Kudret Emiroğlu, Ankara, 1993-2009, 22 cilt.
6. ^ Nurşen Gök, “Artvin Livası’nın Anavatan’a Katılışı Sırasındaki Durumuna İlişkin Belgeler”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 41, Mayıs 2008, s. 89-104.
7. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumatı Umumiye, 2010 (Birinci basımı 1927).
8. ^ Tao-Klarceti Anıtları – 2016 Yılı Alan Araştırmaları Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.
9. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2. cilt.
10. ^ Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları (Osmanlıca), İstanbul, 1928.
11. ^ Köylerimiz, (Yayımlayan) Dahiliye Vekaleti, İstanbul, 1933.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close