WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın

Vardosani

VARDOSANİ (Gürcüce: ვარდოსანი; okunuşu: “vardosani”), tarihsel Eruşeti bölgesindeki yerleşim yerlerinden biridir. Bugün Ardahan iline bağlı Hanak ilçesinin bir köyüdür. Köyün adı 1959 yılında Yamaçyolu olarak değiştirilmiştir.

Vardosani, Hanak kasabasının kuzeydoğusunda yer alır ve kasabaya 14 km uzaklıktadır. Yakınlarında Konduravuli (Altınemek), Danidani (Serinkuyu), Sorseli (Çavdarlı) ve Piklobi (İncedere) köyleri bulunmaktadır.

KÖYÜN ADI
Vardosani, köyün bilinen en eski adıdır. En erken Osmanlı kayıtlarına Vardosan (واردوسان) olarak girmiştir (1:I.476, III.532). Vardosani adı, adının değiştirildiği 1959 yılına kadar Türkçede aynı şekilde yazılmıştır (2:760; 3:289). Bu bölgeye hakim olan Rus idaresi ise, köyü 1886’da Vardasan (Вардасан) olarak kaydetmiştir (4). 

Vardosani adı “gül” anlamına gelen Gürcüce “vardi” (ვარდ-ი: gül; – ოსან-ი soneki) kelimesinden türemiştir. “Gülü olan”, “güllü” anlamına gelir ve bu ad Türkçeye “Gülköy” olarak çevrilebilir. Bu bölgede bulunan ve artık bir yaylaya dönüşmüş olan Burdosani de benzer biçimde türemiş bir yer adıdır. 

Eski adı Vardosani olan Yamaçyolu köyü.

DEMOGRAFİ
Vardosani köyünün en erken tarihli nüfusu 1595 tarihli Osmanlı tahrir defterindeki kayıtlardan verilebilir. Bu defterde iki köy (Vardosan-i Küçük ve Vardosan-i Büzürg) olarak kaydedilmiş olan Vardosani’nin toplam nüfusu Büyük Vardosani’de 20 hane, Küçük Vardosani’de 18 hane olmak üzere, 38 haneden oluşuyordu. Her hanede ortalama 5 kişinin yaşadığı varsayılırsa, iki köyün nüfusunun 190 kişiden oluştuğu ortaya çıkar. 

Büyük Vardosani’de vergi vermekle yükümlü iki kişi Ahmed ve Mahmud olarak kaydedilmiştir ve bu iki kişi Müslüman olduğu için “mücerred” vergisi vermekle yükümlü yazılmıştır. Ödedikleri vergiden dolayı Ahmed ve Mahnud’un bekâr olduğu anlaşılmaktadır. Kalan 18 hane Hıristiyan ve ispneç vergisi vermekle yükümlü tutulduğuna göre, iki Müslüman erkeğin dışarıdan gelen Osmanlı görevlisi olduğu söylenebilir. Baba adlarına bakınca yeni Müslüman olmuş kişiler olmadığı da anlaşılmaktadır. Büyük Vardosani köyündeki diğer vergi yükümlüsü kişiler Panosa, Roseba, İvane, Gogiça, Manvel, Pirali, Badura, Manase, Batata, İosebi, Elia, Papa, Revaza ve Maharebeli gibi adlarla kaydedilmiştir. Bu erkek adlarına bakınca, köyün çoğunluğunun Gürcülerden oluştuğu söylenebilir  (1:I.476, II.465).

Küçük Vardosani köyündeki vergi yükümlüsü kişilerin tümünün ispenç vergisi ödemekle yükümlü tutulmuş olması köyün bir Hıristiyan köyü olduğunu göstermektedir. Bu köyde ise, Divane, Badura, Zaraspa, Simon, İoane, Mikel, Papuna, Siharula, Grigola, İvane ve benzeri erkek adları kaydedilmiştir. Kişi adlarından hareketle Küçük Vardosani köyünün nüfusunun çoğunluğunun Gürcü olduğu anlaşılmaktadır (1:I.509, II.497).

Küçük Vardosani köyündeki mevlit kaleden kalıntılar. Fotoğrafın kaynağı: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Rus idaresi sırasında tek köy olarak kaydedilmiş olan Vardosani’nin kadın ve erkek nüfusu ilk kez bir arada tespit edilmiştir. 1886 yılındaki bu tespite göre köyde 214 kişi yaşıyordu. Nüfusun tamamı “Türk” olarak kaydedilmiştir. Bu durum, Osmanlı idaresi sırasında demografik yapının tamamen değiştiğini göstermektedir. Köyün eski nüfusu Türkleşmiş veya eski nüfusun yerine Türkler yerleştirilmiş olabilir (4). Rus idaresi sırasında köyün nüfusu 1896’da 248 kişi, 1906’da 207 kişi olarak kaydedilmiştir (5:112).

Vardosani’nin Türkiye sınırları içinde kalmasından 14 yıl sonra, 1935 yılında köyün nüfusu 475 kişiden oluşuyordu (6:378). Günümüzde ise, köyde yaklaşık 110 kişi yaşamaktadır.

Terk edilmiş olan yerleşmeden geriye kalan kalıntılar. Fotoğrafın kaynağı: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

TARİHÇE
Tarihsel Tao-Klarceti bölgesinin bir köyü olan Vardosani’deki kale ve eski yerleşme kalıntıları, varlığı bilinen köy kilisesi, buranın Osmanlı döneminden çok önce bir yerleşme olduğunu göstermektedir. Çünkü Osmanlıların Gürcülerden ele geçirdiği köylerde halk Müslümanlaştırıldığı için yeni kilise yapılmamış ve imparatorluk sınırları içinde kalan köylerde sığınma amaçlı kale inşa edilmemiştir. Vardosani, birleşik Gürcü Krallığı’nın parçalanması sırasında bağımsız devlete dönüşen Gürcü prensliği Samtshe Atabeyliği (1268-1625)  yönetimindeyken 1551 yılında Osmanlıların eline geçti. Çıldır Eyaleti içinde Ardahan-i Büzürg sancağının Meşe nahiyesine bağlandı. 19. yüzyılda Erzurum eyaletine (sonra vilayet) bağlı Ardahan sancağının bir köyüydü. Bu idari konuma sahipken, 93 Harbi’nde (1877-1878) Rusların eline geçti. 

Rus idaresinde tek bir köy olarak Ardahan sancağının (okrug) Ardahan kazasına (uçastok) bağlı olan Vardosani, Tikani (bugün Baştoklu köyü) nahiyesinin  (маркяз: merkez) köylerinden biriydi (4). Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rus idaresinin son bulmasıyla bir süre bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kaldı. Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgal etmesinin hemen ardından Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla Türkiye’ye bırakıldı (7:II.41). Vardosani, Türkiye sınırları içinde kaldıktan sonra uzun süre Kars ilinin Ardahan ilçesine bağlı Hanak nahiyesinin bir köyüydü. Ardahan’ın 1992 yılında il olmasından sonra Hanak ilçesi bu ile bağlandı ve Vardosani de Ardahan ilinin köy haline gelmiştir. 

Vardosani’nin adı, “yabancı kökten geldiği ve iltibasa yol açtığı” gerekçesiyle 1959 yılında Yamaçyolu olarak değiştirildi. Bununla birlikte köyün eski adı yeni adıyla birlikte “Yamaçyolu (Vardosan)” biçiminde resmi kayıtlarda uzun süre kullanıldı (8). Halk arasında Vardosan adı bugün de kullanılmaktadır.

Terk edilmiş olan yerleşmeden geriye kalan kalıntılar. Fotoğrafın kaynağı: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

TARİHSEL YAPILAR
 Tarihsel Eruşeti bölgesinin bir yerleşmesi olan Küçük Vardosani’nin (bugünkü Yamaçyolu) güneyinde, 2 km mesafede, bir sırtta eski bir yerleşme bulunuyordu. Bu yerleşme 1 km’den daha uzun bir alana yayılıyordu. Burada onlarca yapı kalıntısı bulunmaktadır. Bazı yapıların duvarları toprak ya da kırık taşlarla dolmuştur.  Bu yerleşmenin ortasında geniş bir alanda savunma amaçlı olduğunu sanılan bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. Bu yerleşmenin geçici değil kalıcı bir yerleşme olduğu söylenebilir. Ortadan kalkmış olan bu yerleşmeyi köylüler “Balvana” (kirazlık anlamına gelir) olarak adlandırmaktadır. Eskiden bir köy olduğu anlaşılan bu kalıntılardan belli başlı kaynaklarda söz edilmemiştir (9:14). Ortadan kalkmış olan bu yerleşme, 16. yüzyılın sonunda Osmanlı kayıtlarında yer alan Büyük Vardosani köyü olabilir. Daha geç tarihli Rusça ve Türkçe kayıtlarda bir tek Vardosani köyünün görünmesinin nedeni de bu olsak germe. Ancak bu konuda ortada bir kaynak bulunmamaktadır.

Bir kayanın yüzeyinde yer alan ve sivri uçlu bir aletle çizilen yazı: „ღ(მერთ)ო, შ(ეიწყალ)ე ლ(უ)კ(ა)ჲ“ (Tanrım, sen Luka’yı affet). Fotoğrafın kaynağı: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Küçük Vardosani’nin bir ucunda, batı tarafında, Çoti Deresi’nin sağ kıyısında, dereye doğru uzanan kayalık tepede megalit bir yapı kalıntısı bulunmaktadır. Yapı neredeyse yerle bir olmuş durumdadır. Geriye sadece orta büyüklükte kabaca yontulmuş taşlarla harç kullanılmadan inşa edilmiş olan duvarın bir parçası kalmıştır. Kale olduğu anlaşılan bu yapı belli başlı yazılı kaynaklarda yer almamıştır (9:14).

Bu yapının batı tarafında, altında küçük bir mağaranın bulunduğu dikey bir kayanın üst kısmında sivri bir uçlu aletle çizilerek yazılmış yazılar bulunmaktadır. Gülkurusu kayada geometrik figürler ve yazıtlar fark edilmektedir. Bu yazılardan biri Gürcü alfabesinin Asomtavruli formuyla yazılmıştır. Bunun 11. yüzyıldan kalma bir yakarma yazısı olduğu anlaşılmaktadır: „ღ(მერთ)ო, შ(ეიწყალ)ე ლ(უ)კ(ა)ჲ“ (Tanrım, sen Lukay’ı affet). Bu yazı okunup yayımlanmış değildir (9:15).

Bir kayanın yüzeyinde yer alan ve sivri uçlu bir aletle çizilen yazı: „ს(ა)ხელითა | ღ{მრ}თის{ა}ჲთა, | ესე დედაჲ (?) | [—]“ (Tanrı’nın adıyla, bu rahibe (?)…). Fotoğrafın kaynağı: 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.

Sivri bir uçlu aletle çizilerek yazılmış ikinci yazı, büyük bir olasılıkla bitirilmeden bırakılmıştır ve 11. yüzyılda bilinmeyen biri tarafından yazılmıştır. Bu yazı ise, Gürcü alfabesinin Nushuri formuyla yazılmıştır: „ს(ა)ხელითა | ღ{მრ}თის{ა}ჲთა, | ესე დედაჲ (?) | [—]“ (Tanrı’nın adıyla, bu rahibe (?)…). Bu yazı da okunup yayımlanmış değildir (9:15).

Vardosani köyünde bir köy kilisesinin varlığı bilinmektedir. Ancak bu yapıdan tamamen yok edilmiştir (10:205).

KAYNAKÇA:
 1. ^ Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan (Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayımlayan) Sergi Cikia, Tiflis, 1941-1958, 3 cilt.
2. ^ Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları (Osmanlıca), İstanbul, 1928.
3. ^ 1955 Genel Nüfus Sayımı, Ankara, 1961.
4. ^ “Ardahan kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
5. ^ Candan Badem, Çarlık Yönetiminde Kars, Ardahan, Artvin, İstanbul, 2018.
6. ^ 1935 Genel Nüfus Sayımı, İstanbul, 1937.
7. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2. cilt.
8. ^ 1980 Genel Nüfus Sayımı, Ankara, 1981.
9. ^ 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.
10. ^ Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, Tiflis, 2018.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close