OLUR

OLUR (Gürcüce: ოლორი; okunuşu: “olori” / Ermenice: Օլոր; okunuşu: “olor”), tarihsel Tao bölgesindeki yerleşmelerde biridir. Bugün Erzurum iline bağlı bir ilçenin ve bu ilçenin merkezinin adıdır. 

Olur, Erzurum kentinin kuzeydoğusunda yer alır. Bu kente 160 km uzaklıktadır. Yakın tarihe kadar bir köy olan Olur’un çevresinde Ortisi (Eğlek), Kahi (Akbayır), Yukarı Sevkari (Yolgözler), Olurdere, Ureki (Boğazgören), Kamhisi (Yaylabaşı), Hoşvani (Yeşilbağlar) ve Haidosi (Uzunharman) gibi köyler bulunmaktadır. 

KÖYÜN ADI
Köyün bilinen en eski adı Olor ya da Olori’dir. Köyü Gürcülerden ele geçiren Osmanlılar 16. yüzyılda bu yerleşmeyi Olor (اولور) adıyla kaydetmiştir (1:I.391). 93 Harbi’nde (1877-1878) Tao bölgesini ele geçiren Ruslar da köyün adını aynı biçimde Olor (Олор) biçiminde yazmıştır (2). Yerleşmenin adı 1928 tarihli Osmanlıca köy listesinde de Olor (اولور) olarak geçer (3:225).

Olor’un anlamı konusunda belli başlı kaynaklarda kesin bir bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte “olur” (Օլոր) kelimesinin Ermenicede “büklüm” anlamına geldiğine dair görüş vardır. Bu yer adının zaman içinde Türkçeye uygun biçimde Olur (olmak fiilinden olur) olarak okunmuş ve yazılmış olmalıdır.

Eskiden bir köy olan Olur kasabası

DEMOGRAFİ
Olor’un en erken tarihli nüfusu 1595 yılına ait Osmanlı tahrir defteri üzerinden verilebilir. Bu tarihte Olor, Gürcistan Vilayeti’nin Panaki (Penek) livasının Panaskerti nahiyesine bağlı, 60 haneli büyük bir köydü. Her hanede ortalama beş kişinin yaşadığı varsayılırsa, Olor’un nüfusunun 300 kişiden oluştuğu ortaya çıkar. Bu defterde 60 hane Hıristiyan olarak kaydedilmiş ve ispenç vergisi vermekle yükümlü kılınmıştır. Ayrıca köyde Mehmed ve Hüseyin adındaki iki kişinin, baba adları bu defterde “Abdullah” olarak yazılmıştır ve bu da söz konusu iki kişinin yeni Müslüman olduğunu göstermektedir. Osmanlı idaresi, yeni Müslüman olmuş, babası Hıristiyan olanları “Abdullah” baba adıyla kaydediyordu. Söz konusu iki kişinin bennak vergisi vermekle yükümülü kılınması, yeni Müslüman olmuş bekâr erkekler olduğuna işaret etmektedir. Köyde vergiden yükümlü olarak “Pilipe veled-i Giorgi”, “Peramuş veled-i Gozali”, “Lazar veled-i Elioz”, “Giorgi veled-i Elia”, “Gogiça veled-i Grigol”, “İsaka veled-i Markoz”, “Giorgi veled-i İason” gibi erkek adları kaydedilmiştir. Bu tarihte Olor’da Gürcülerin ve Ermenilerin yaşadığı bu adlardan da anlaşılmaktadır (1:I.391-392, II.383-384).

Olur’da Taşbaşı mahallesinde kalenin bulunduğu yer. Fotoğrafın kaynağı: 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.

93 Harbi’nde (1877-1878) Tao bölgesini ele geçiren Rusların 1886 yılında yaptığı nüfus sayımında köyde 273 kişi yaşıyordu. Olor’un nüfusunun 1595 yılı nüfusunun bile altında olması dikkat çekicidir. Bu durum 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında köydeki Ermenilerin bir kısmının Ermenistan’a göç etmiş olmasıyla ilişkili olabilir. Bununla birlikte 1886 yılında tespit edilen nüfusun % 42,9’u (117 kişi) Ermenilerden oluştuğu görülmektedir. Kalan nüfusun % 45,1’i (123 kişi) Türk (Müslümanlaşmış Gürcüler olabilir), % 12,1’i Kürt (33 kişi) olarak tespit edilmiştir. Rus idaresinde Olor, aynı zamanda Taoskari (Tausker) bağlı bir nahiyeydi ve 18 köyü kapsıyordu. Olor nahiyesinin (маркяз: merkez) nüfusu ise, 2.969 kişiden oluşuyordu. Nahiyenin nüfusu % 94,2’si Türk (2.796 kişi), % 3,9’u Ermeni (117 kişi), % 1,2’si Kürt (36 kişi) ve % 0,7’si Rum (20 kişi) olarak kaydedilmişti. Nahiye sınırları içinde Ermenilerin sadece Olor köyünde yaşadığı bu kayıtlardan anlaşılmaktadır (2). Olur köyünün nüfusu 1896 yılında 288, 1906 yılında 416 kişi olarak tespit edilmiştir. Son on yıldaki artış dikkat çekicidir. Köyün sınırları değişmemişse, Olor’a yeni nüfus yerleştirilmiş olabilir (4:122).

Türkiye bırakılmasından 14 yıl sonra Olor’un nüfusu 370 kişiden oluşuyordu (5). Bugün ilçe merkezi bir kasaba olan Olur’da yaklaşık 6.500 kişi yaşamaktadır. 

Taşbaşı mahallesindeki kale. Fotoğrafın kaynağı: 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.

TARİHÇE
Tarihsel Tao bölgesindeki yerleşmelerden biri olan Olor, erken orta çağda Gürcü Krallığı sınırları içinde yer alıyordu. 1071’de Malazgirt Savaşı’nda Bizans’ı mağlup eden Büyük Selçukluların saldırısına uğradı. Gürcü kralı II. Giorgi 1080 yılında Kveli Kalesi Savaşı’nda Büyük Selçuklu komutanı Emir Ahmed’e yenilince, Olor’un da içinde yer aldığı Tao-Klarceti bölgesi tamamen Büyük Selçukluların eline geçti. 1121 yılında, Büyük Selçukluların yenilgiye uğradığı Didgori Savaşı’ın ardından Olor yeniden (birleşik) Gürcü Krallığı yönetimine girdi. Daha sonra uzun süre, bu krallığın parçalanması sürecine bağımsız devlete dönüşen Samtshe Prensliği yönetimi altında kaldı.

Olor, 1550’de Osmanlı İmparatorluğu tarafından Gürcülerden alındı. 1595 tarihli Osmanlı mufassal defterinde Gürcistan Vilayeti’nin Penek (Panaki) livasının Panaskerti nahiyesine bağlı 60 haneli büyük bir köydü. Köyde buğday, arpa ve yonca ekildiği, arıcılık ve şarapçılık yapıldığı, domuz yetiştirildiği devlete ödenen vergilerden anlaşılmaktadır. Köyün Gürcü halkı 16. yüzyılda Osmanlı egemenliğinin kurulmasından sonra hızla Müslümanlığı kabul edip asimile olurken, azınlıkta kalan Ermeni nüfusu varlığını korumuştur. Ancak 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra çok sayıda Ermeni Rus İmparatorluğu’na göç etmiş ve Ermenistan’a yerleştirilmiştir. 

Taşbaşı mahallesindeki kalenin sarnıcı. Fotoğrafın kaynağı: 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.

Olur, 93 Harbi’nde (1877-1878) Rusların eline geçti. Bir köy olarak Olur, Rus idaresi sırasında Kars oblastı içinde Oltu sancağında (okrug) Tausker kazasına (uçastok) bağlıydı. Olur aynı zamanda bu kazaya bağlı nahiyenin (маркяз: merkez) adıydı ve 18 köyü kapsıyordu. 20. yüzyılın başında Olor’u gezmiş olan Gürcü tarihçi Ekvtime Takaişvili köy hakkında yazmıştır: “Olor yüksek bir platoda, bahçeler içinde kuruludur. Olor Çayı’ndan başlayan Olor’a kadar olan bayır 2,5 kilometredir. Burada Taoskari kazasının yöneticisi ikamet etmektedir. Burada kilise kalıntılarına artık rastlanmamaktadır, çünkü tamamen yıkılmıştır. Ancak Olor’un etrafında hayli çok kale ve kule yıkıntıları bulunmaktadır.” (6:53).

1917 Ekim Devrimi dolayısıyla Rus ordusunun çöküşü başlayınca Olur bir süre Ermeni milislerin kontrolünde kaldı; ancak 28 Mart 1918’de Türk ordusu tarafından ele geçirildi. Bununla birlikte Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Rus idaresinin son bulmasının ardından hukuken bir süre bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kabul edildi. 1921 yılında Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgali devam ederken Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla kesin olarak Türkiye’ye bırakıldı (7:II.41).  1928 tarihli Osmanlıca köy listesinde Olur, Erzurum vilayetinin Oltu kazasının bir köyüydü. Aynı zamanda bu kazaya bağlı bir nahiyeydi ve köy bu nahiyenin idari merkeziydi (3:225). İdari birim olarak 1958 yılına kadar Oltu ilçesine bağlı bir bucak olan Olur, bu yıldan itibaren Erzurum iline bağlı bir ilçe, Olur köyü de bu ilçenin merkezi haline gelmiştir.

Olur kasabasının 2 km kuzeydoğusundaki kilise: 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.

TARİHSEL YAPILAR
Tarihsel olarak bir köy olan Olur’da iki önemli tarihsel yapının kalıntıları günümüze ulaşmıştır. Bunlardan biri olan kale, bugünkü Olur kasabasının 1,5 km kuzeydoğusunda, Taşbaşı mahallesindedir. Ulaşımı zor bir kayanın tepesinde inşa edilmiş küçük bir yapıdır. Kalenin duvarları, üzerinde bulunduğu kayanın kıyılarını takip eder ve bundan dolayı düz bir çizgi izlemez. Kale, kabaca yontulmuş taşlardan harç kullanılarak inşa edilmiştir. Günümüze ulaşan duvarların yüksekliği 3 metreyi bulmaktadır. Kalenin içindeki sarnıç bugüne ulaşmıştır. Bu kale, Ekvtime Takaişvili’nin Olur’un çevresinden var olduğunu belirttiği kulelerden biri olmalıdır (8:269). 

Olur kasabasının 2 km kuzeydoğusundaki kilisenin içi: 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.

Olur’daki kilise, kasabasının 2 km kuzeydoğusunda, kayalık bir yerde inşa edilmiş olan tek nefli bir yapıdır. Kabaca yontulmuş taşalar ve moloz taşlarla harç kullanılarak inşa edilmiştir. Düz bir hat üzerinde uzanan duvarları üç köşede yuvarlak bir biçim alır. Kilisenin iç kısmı daha az zarar görmüştür. Giriş kapısının kuzeybatı tarafta yer aldığı tahmin edilmektedir. Sunağında bir adet niş bulunmaktadır. Doğu ve güney tarafta birer adet küçük pencere açıklığı bulunmaktadır. Günümüze ulaşan duvarların yüksekliği 3 metreyi bulmaktadır. Ekvtime Takaişvili bu kiliseyi kule olarak not etmiştir (8:270).

Olur kaymakamlığı binasının bahçesindeki hayvan figürlü taş. Fotoğrafın kaynağı: 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.

Bu iki önemli tarihsel yapının dışında Olur’da kaymakamlık binasının bahçesinde hayvan motifli bir taş bulunmaktadır. Bu taşın Karaşuti (Filizli) köyünden getirildiği söylenmektedir (8:270).

KAYNAKÇA:
1. ^ Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan (Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayımlayan) Sergi Cikia, Tiflis, 1941-1958, 3 cilt.
2.  ^ “Tausker kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
3. ^ Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları (Osmanlıca), İstanbul, 1928.
4. ^ Candan Badem, Çarlık Yönetiminde Kars, Ardahan, Artvin, İstanbul, 2018.
5. 1935 Genel Nüfus Sayımı, İstanbul, 1937.
6. ^ Ekvtime Takaişvili, 1907 Yılı Kola-Oltisi ve Çangli’de Arkeolojik Araştırmalar Gezisi (Gürcüce), Paris, 1938.
7. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2. Cilt.
8. ^ 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close