GECİ (Gürcüce: გეჯი; okunuşu: “geci”), tarihsel Eruşeti bölgesindeki yerleşmelerden biridir. Günümüzde Ardahan ilinin Hanak ilçesine bağlı bir köydür. Bu yer adı zaman içinde Geç ve Geçköy’e dönüşmüştür.
Geci, Hanak kasabasının doğusunda yer alır. Bu kasabaya 15 km uzaklıktadır. Çevresinde Komki (Arıkonak), Çihireti (Yünbüken), Cvarishevi (Sulakçayır), Maçueti (Yamçılı), Ahalşeni (Sazlıçayır) ve Eruşeti (Oğuzyolu) adlı köyler bulunmaktadır.
KÖYÜN ADI
Bu yerleşmenin bilinen en eski adı Geci’dir. Bu yer adı Gürcüceden Türkçeye Gec ve Geç olarak girmiştir. Nitekim 1595 tarihli Osmanlı mufassal defterinde Gec / Gic (كیج) olarak geçer (1:I.485). 1928 tarihli Osmanlıca köy listesinde ise\ Gec (كج) biçiminde yazılmıştır (2:760). Bu yer adı daha sonra Türkçede Geç biçimini almıştır (3:136). 93 Harbi’nde (1877-1878) Ardahan bölgesini ele geçiren Ruslar da köyün adını Türkçe yazılışına uygun biçimde Gec (Гедж) biçiminde kaydetmiştir (4).
Gürcüce “geci” / “geca” (გეჯი / გეჯა) yekpare taştan veya kütükten oyulmuş tekne anlamına gelir.

DEMOGRAFİ
Geci köyünün bilinen en erken döneme ait nüfusu 1595 tarihli Osmanlı mufassal defterinde yer alır. Bu tarihte köyde, Osmanlı idaresinin Hıristiyan köylülerden aldığı ispenç vergisi veren 24 hane yaşıyordu. Her hanede ortalama 5 kişinin yaşadığı kabul edilirse, Geci’nin nüfusunun 120 kişiden oluştuğu ortaya çıkar. Hane reislerinin Basila, Gogiça, Maharebel, Revaza, İason, Petre gibi adlarına bakınca, köyün nüfusunun çoğunluğunun Hıristiyan Gürcülerden oluştuğu anlaşılmaktadır (1:I.485, II. 473).
Doksanüç Harbi’nde Ardahan bölgesini ele geçiren Rusların 1886 yılıdaki tespitine göre Geci’de 84 kişi yaşıyordu. Nüfusun tamamı “Türk” olarak kaydedilmişti (4). Osmanlı idaresi sırasında köyün demografik yapısının değiştiği bu tespitten anlaşılmaktadır. Köyün Gürcü nüfusu Müslüman olduktan sonra Türkleşmiş olabilir. Geci köyünün nüfusu 1896’da 90 kişi, 1906’da da 237 kişi olarak tespit edilmiştir (5:111). 1896-1906 arasındaki artış, Rus idaresinin köye yeni bir nüfus yerleştirdiğini göstermektedir.
Türkiye’ye bırakılmasından sonra, Geci’nin nüfusu 1935 yılında 302 kişi, 1960 yılında 470 kişi olarak tespit edilmiştir (6:136; 7:317). Günümüzde köyde yaklaşık 130 kişi yaşamaktadır.

TARİHÇE
Tarihsel Gürcistan’ın güneybatı topraklarını oluşturan bölgelerden biri olan Eruşeti‘de yer alan Geci’de megalit kalenin varlığı, buranın çok eski yerleşme olduğunu göstermektedir. Geci’nin bulunduğu Eruşeti bölgesindeki bazı megalit kalelerin Diaohi (İÖ.12-8. yüzyıl) döneminden kalmış olabileceği düşünülmektedir (8:9, 34). Osmanlılar Geci köyünü, bu bölgede birleşik Gürcistan Krallığı’nın yerini alan ve bir Gürcü devleti olan Samtshe-Saatabago’dan 16. yüzyılın ortasında ele geçirdi. 1595 tarihli Osmanlı mufassal defterine göre Geci, Ardahan-i Büzürg livasının Meşe nahiyesine bağlıydı. Bu tarihte köyde buğday, yonca ve sebze tarımı ve arıcılık yapılıyor, koyun ve domuz besleniyordu (1:I.485, II. 473).
Geci, uzun süre Osmanlı idaresinde kaldıktan sonra, 93 Harbi (1877-1878) sonucunda Rusya İmparatorluğu’nun eline geçti. Rus idaresinde Ardahan sancağının (okrug) Ardahan kazasına (uçastok) bağlıydı. Bu kazanın nahiyelerinden biri olan Nakalakevi’nin sekiz köyünden biriydi (4). Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru bölgede Rus idaresinin sona ermesinin ardından Gürcistan sınırları içinde kaldı. Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgali sırasında Ankara Hükümeti’nin verdiği ültimatom üzerine Gürcü ordusunun Ardahan bölgesinden çekilmesinin ardından köy yeniden Türkiye’ye katıldı. 16 Mart 1921’de, Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında imzalanan Moskova Antlaşması’yla da Geci Türkiye’ye bırakıldı (9:II.41).
Geci, 1928 tarihli köy listesinde Kars vilayetinin Ardahan kazasının Hanak nahiyesine bağlıydı (2:760). 1935 genel nüfusu sayımında aynı idari konuma sahipti (3:136). 1992 yılında Ardahan il olunca, daha sonra adı Geçköy’e dönüşmüş olan Geci de bu ilin bir köyü haline geldi.
TARİHSEL YAPILAR
Geci’de varlığı bilinen tek tarihsel yapı, megalit bir kaledir. Geci Kalesi, köyün 1,1 km güneydoğusunda, bir akarsuyun sol yakasındaki bir tepe üzerinde yer alır. Söz konusu megalit kale büyük ölçüde yıkılmıştır. Bundan dolayı kalenin planını tespit etmek mümkün değildir. Orta büyüklükte taşlarla inşa edilmiş olan duvarların sadece bazı bölümleri günümüze ulaşmıştır. Köylüler kaleyi “Kız Kalesi” olarak adlandırmaktadır (8:34).
KAYNAKÇA:
1. ^ Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan(Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayımlayan) Sergi Cikia, Tiflis, 1941-1958, 3 cilt.
2. ^ Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları(Osmanlıca), İstanbul, 1928.
3. ^ 1935 Genel Nüfus Sayımı, İstanbul, 1937.
4. ^ “Ardahan kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
5. ^ Candan Badem, Çarlık Yönetiminde Kars, Ardahan, Artvin, İstanbul, 2018.
6. ^ 1935 Genel Nüfus Sayımı, İstanbul, 1937.
7. ^ 1960 Genel Nüfus Sayımı, Ankara, 1963.
8. ^ 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.
9. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 3 cilt.