Leksori Manastırı

LEKSORİ MANASTIRI – Tarihsel Tao bölgesinde, günümüzde Erzurum ilin Şenkaya ilçesine bağlı ve eski adı Kaprisi olan Teketaş köyünde ortaçağdan kalma bir Gürcü manastırdır. Bu yapı topluluğu, Lihsor Deresi kıyısındaki kayalık bir vadide inşa edilmiştir.

Leksori Manastırı veya Lihsori Manastırı kalıntıları

Tarihçe: Leksori veya Türkçedeki biçimiyle Leksor veya Liksor, Lihsori (ლიხსორი) adından değişime uğramış olabilir. Gürcü dilinde “lihi” (ლიხი), kamış türünde uzun bir bitkinin adıdır.[3][4]  Ermenice bir kelime olup “dere”, “vadi” anlamına gelen “sori” (სორი) ise, tarihsel Gürcü coğrafyasındaki yer adlarından yaygın biçimde yer alır.[5]

Leksori Manastırı’nın bulunduğu Tao bölgesi, orta çağda Gürcistan’ın bir parçasıydı. Nitekim Osmanlılar bu bölgeyi 16. yüzyılın ortalarında Gürcülerden ele geçirmiştir. Gürcü tarihçi ve arkeolog Ekvtime Takaişvili‘nin büyük bir manastır olarak nitelediği Leksori Manastırı bu dönemden kalmış olmalıdır. Nitekim manastırın ana kilisesi olan Leksori Kilisesi‘nin 8-9. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Ancak bu yapı topluluğundan eski yazılı kaynaklarda söz edilmemiştir.[5] 1907 yılında bölgede araştırma gezisi yapan Gürcü tarihçi ve arkeolog Ekvtime Takaişvili‘nin verdiği bilgiye göre, dere kıyısında, yüksek kayalığın üzerine yer alıyordu. Aşağıda, dere kıyısındaki dar ve derin vadide ise, ceviz, dut, erik ve başka meyve bahçeleri bulunuyordu. O tarihte üst tarafta bulunan manastırın yapıları mevcudiyetini koruyordu.[2]

Leksori Manastırı veya Lihsori Manastırı’nın genel görünümü

Mimari: Gürcü tarihçi ve arkeolog Ekvtime Takaişvili’nin araştırma gezisi sırasında Leksori Manastırı bir ana kilise ile beş küçük kiliseden meydana geliyordu. Altıncı küçük bir kilise daha vardı, ama o tarihte yıkılmıştır. Kiliselerin tümü dolgu duvar tekniğiyle kireç harcı kullanılarak inşa edilmiş ve kesme taşlarla kaplanmıştı. Ana kilisenin kuzeydoğusunda yer alan üç kilise de aynı plan üzerine inşa edilmişti. Giriş kapıları güneyde, tek pencere ise doğudaki apsiste bulunuyordu. Dördüncü küçük kilisenin girişi batı ve güneyde cephede, penceresi doğu cephede yer alıyordu. Beşinci küçük kilise de dördüncü kiliseye benziyordu. Ana kilise olan Leksori Kilisesi tek nefli büyük bir bazilikaydı. Bu dikdörtgen planlı büyük yapının kuzey cephesine bitişik uzun bir şapel bulunuyordu ve buradan bir kapıyla ana kiliseye giriliyordu. Ana kilisenin güneyinde de yine ana yapıya bitişik iki şapel vardı. Üç papel de ana kiliseye göre daha alçak yapılar olup daha geç dönemde inşa edilmişti.[2]

Günümüzde harabeye dönmüş olan Leksori Manastırı’nın yıkılmış olan ana kilisesi dışında, manastır kompleksinin doğusunda, kuzeydoğusunda ve kuzeyinde birer adet küçük kilise kalıntısı günümüze ulaşmıştır. Büyük ölçüde yıkılmış olan bu kiliseler uzantı biçimindeki kayalar üzerinde inşa edilmiştir. Güneyde bir kaya üzerinde inşa edilmiş olan kilise görece sağlamdır. Pembe kaplama taşları bugüne kadar gelmiş, ancak çatı örtüsü çökmüştür. Hemen alt tarafında bir kilise daha bulunmaktadır. Bu kiliseye bitişik bir oda yer alır. Leksori Manastırı’nda başka yapıların ve surların da kalıntıları bulunmaktadır.[1]
*

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close