AKAMETİ (Gürcüce: აკამეთი ya da აქამეთი; okunuşu; “ak’ameti” ya da “akameti”), Ardahan ilinin merkez ilçesinde yer alan eski bir yerleşmedir. Günümüze izleri kalmış olan bu yerleşme, Şadevani (bugün Çatalköprü) köyü sınırları içinde, bu köy ile Hasköy arasında, Kura Nehri’nin sağ kıyısında bulunuyordu.
KÖYÜN ADI
Köyün bilinen en eski adı Akameti’dir. Gürcü araştırmacı Konstantine Martvileli bu yer adının Gürcüce olduğunu yazmış, ama anlamı konusunda bilgi vermemiştir. Ancak buradaki köy kilisesinin üzerinde Gürcüce yazılar bulunması, Akameti’nin bir Gürcü köyü olduğunu göstermektedir (1). Bu yer adı 1595 tarihli Osmanlıca kaynağa Akamet (اكامت) olarak girmiştir (2:I.449). 1703 yılında ise köyün adı Akamit (اكامیت) biçiminde yazılmıştır (3:320).

DEMOGRAFİ
Akameti köyünün en erken döneme ait nüfusu, 1595 tarihli Osmanlı mufassal defteri üzerinden verilebilir. Bu tarihte köyde 44 hane yaşıyordu. Her hanenin ortalama 5 kişiden oluştuğu kabul edilirse, köyün nüfusunun 220 kişiden oluştuğu ortaya çıkar. Bu sayı, o dönem için Akameti’nin büyük bir köy olduğunu göstermektedir. Hane reisleri Elia, Gogiça, Grigol, Sultan, Datuna, Demetre, Rubena, Eliazar, Çita, Cimşer, Amira, Sasun, Karayigit, Simon gibi adlar taşıyordu.
Akameti’nin hane sayısı 1878 yılında 12’ye düşmüştü (2:III.520). Bu durum Osmanlı döneminde köyün nüfusunun azaldığını göstermektedir. Osmanlı idaresinin Müslümanlaştırma sürecinde Hristiyan nüfusun büyük bölümü köyden göç etmiş olabilir. Bu dönemde de her hanenin ortalama 5 kişiden oluştuğu varsayılırsa, köyde sadece 60 kişinin yaşadığı ortaya çıkar. 93 Harbi’nde Tao-Klarceti bölgesini ele geçiren Rusların 1886 yılında yaptığı nüfus tespitinde Akameti bir köy olarak geçmemektedir. Akameti’nin olduğu toprakları da kapsayan Şadevani‘nin nüfusu ise, 487 kişiden oluşuyordu (4). Birinci Dünya Savaşı sırasında Ardahan bölgesini dolaşan Gürcü araştırmacı Konstantine Martvileli, Akameti’den terk edilmiş bir köy olarak söz emiştir (1). Köy, Rus idaresi sırasında boşalmış olmalıdır.

TARİHÇE
Akameti’nin 1595 tarihli Osmanlı mufassal defterinde büyük bir köy olarak yer alması ve köyde bir Gürcü kilisesinin bulunması, buranın eski bir yerleşme olduğunu göstermektedir. Osmanlılar köyü 1550 yılında, birleşik Gürcü Krallığı’nın Mesheti bölgesinde yerini alan ve Gürcü atabeg devleti olan Samtshe-Saatabago’dan (1268-1625) ele geçirdi. 1595 tarihli Osmanlı mufassal defterine göre Akameti, Ardahan-i Büzürg (Büyük Ardahan) livasında Kuzay nahiyesine bağlı bir köydü. Köyün tamamı, Hıristiyan köylülerden alınan ispenç vergisi ödemekle yükümlü kılınmıştı. Köyde buğday, arpa, çavdar tarımı, sebzecilik ve arıcılık yapılıyor, koyun ve domuz besleniyordu.
Akameti, 18. yüzyılın başında, 1703 senesinde Osmanlı cebe defterine göre mülkiyeti Ali adında birine verilmiş bir yerleşmeydi ve Ali devlete yılda 12.280 akçe vergi ödüyordu (3:320). Köyün bulunduğu bölge 93 Harbi’nde (1877-1878) Rusların eline geçti. Rusların Birinci Dünya Savaşı’ının ardında bölgeden çekilmesi üzerine bölge bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kaldı. 16 Mart 1921’de, Gürcistan’ı işgal eden Sovyet Rusya ile Türkiye arasında imzalanan Moskova Antlaşması’yla Akameti’nin de içinde yer aldığı Ardahan bölgesi Türkiye’ye bırakıldı (5:II.41).

TARİHSEL YAPILAR
Akameti köyünde, bir kilise ile kale olduğu tahmin edilen tarihsel yapıların kalıntıları günümüze ulaşmıştır. Bugün büyük ölçüde yıkık durumda olan Akameti Kilisesi, Hasköy’ün 2,7 km uzağında, Kura Nehri’nin sağ kıyısında, ortadan kalkmış olan Akameti köyünde yer alır. Tek nefli küçük bir kilise (8 x 4 m) olan yapının doğu tarafında yarım daire biçimindeki apsisin orta kısmı yıkılmıştır. Geriye tonoz ile güney duvarının yarısı kalmıştır. Batı ve kuzey duvarlarından küçük kısımlar da ayaktadır. Tonoz içinde az sayıda mavimsi dış yüzey taşı kalmıştır. Duvarların dış yüzey taşlarının bir kısmı da günümüze ulaşmıştır. Kilisenin giriş kapısının batıda olduğu tahmin edilmektedir. Kilisenin dolgu duvarları moloz taşlarla harç kullanılarak inşa edilmiş, duvarın yüzeylerinde kesme taş kullanılmıştır. Günümüze kalan duvarların yüksekliği 6 metreyi bulur. Duvar kalınlığı ise 75 cm’dir (6:122; 7:188)
Birinci Dünya Savaşı yıllarında kiliseyi görmüş olan Gürcü araştırmacı Konstantine Martvileli kilisenin iyi biçimde inşa edildiğini ve sağlam olduğunu, üzerinde Gürcüce yazılar bulunduğunu yazmıştır. Bu bilgiden hareketle yapının daha sonra yıkıldığı söylenebilir (1).

Akameti Kilisesi yakınında iri taşlarla harç kullanılarak inşa edilmiş yapı duvarları bulunmaktadır. Bu duvarların yüksekliği 3-4 metre arasında değişmektedir. Bu kalıntıların savunma amaçlı inşa edilmiş olan bir kalenin kalıntıları olduğu tahmin edilmektedir (6:122).
KAYNAKÇA:
1. ^ Konstantine Martvileli, “Ardahan Bölgesinde”, Sakartvelo gazetesi, 7 Ekim 1917, sayı 220.
2. ^ Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan (Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayımlayan) Sergi Cikia, Tiflis, 1941-1958, 3 cilt.
3. ^ Defter-i Caba-i Eyalet-i Çıldır 1694-1732 (Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayıma hazırlayan) Tsisana Abuladze, Tiflis, 1979.
4. ^ “Ardahan kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
5. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2. cilt.
6. ^ 2014 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2015.
7. ^ Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, Tiflis, 2018.