Kabarceti

KABARCETİ (Gürcüce: კაბარჯეთი; okunuşu: “k’abarceti”), tarihsel Klarceti bölgesindeki yerleşim yerlerinden biridir. Bugün Artvin ilinin Murgul ilçesinde yer alır.. Adı 1925 yılında Kabaca olarak değiştirilmiştir. 

Kabarceti, Murgul kasabasının güneyinde yer alır. Murgul vadisinin yukarı kesimindeki yerleşmelerden biri olan köy, kasabaya 13 km uzaklıktadır. Çevresinde Gurbini (Petek) ve Zansuli (Damar) adlı köyler bulunmaktadır.

KÖYÜN ADI
Köyün bilinen en eski adı, Kaparçeti’dir (კაპარჭეთი). Bu ad Türkçeye Kabarcet (قبارجت) olarak girmiştir (1:VIII.354). 93 Harbi’nde Klarceti bölgesini ele geçiren Ruslar da köyü Kabarcet (Кабарджет) biçiminde kaydetmiştir (2). Rus idaresi sırasında Murgul vadisini gezen Gürcü tarihçi Zakaria Çiçinadze ise, 1892 yılında köyün adını Kaparçeti (კაპარჭეთი) olarak not etmiştir (3:134). Bununla birlikte bazı Gürcüce kaynaklarda köyün adı Kabarceti (კაბარჯეთი) ve Kaparceti (კაპარჯეთი) olarak da yazılmıştır.

Kabarceti adına kaynaklık eden Kaparçeti, arılar tarafından taşınan polenin Gürcüce adından, “kaparçi” (კაპარჭი) kelimesinden türemiş bir yer adıdır. Nitekim Kabarceti köyü vadisi bugün de Artvin’in bitki çeşitliliği bakımından en zengin bölgeleri arasına yer alır. Burada üretilen bal “Kabarcet” markasıyla satılmaktadır. Öte yandan köyde Tskalka (წყალყა), Budueti (ბუდუეთი), Zemokana (ზემოყანა), Didivake (დიდვაკე), Kana (ყანა), Monahorti (მონახორტი), Uskulepeti (უსკულეფეთი), Venahi (ვენახი), Miğmakana (მიღმაყანა), Vake (ვაკე), Kepiçala (კუპიჭალა), Mere (მერე), Şavitke (შავიტყე), Didveli (დიდველი), Zemo Budieti (ზემო ბუდიეთი) gibi mevki adları da Kaparçeti’nin bir Gürcü yerleşmesi olduğunu göstermektedir (4:186).

Eski adı Kaparçeti / Kabarceti olan Kabaca köyü ve vadisi.

DEMOGRAFİ
Kabarceti’nin görece erken döneme ait nüfusu, 1835 tarihli Osmanlı nüfus tespiti üzerinden verilebilir. Bu tarihte köyde 12 hane ve 46 erkek kaydedilmiştir. Bu dönemde Osmanlı idaresi yalnızca erkek nüfusu tespit ediyordu. Bundan dolayı Kabarceti’nin toplam nüfusunu bulmak için bir o kadar da kadın nüfusu eklemek gerekir. Bunun sonucunda köyde 92 kişinin yaşadığı ortaya çıkar. Hane başına ortalama 7,6 kişinin düşmesi, köyün kalabalık bir aile yapısına sahip olduğunu göstermektedir (5:39).

Yaklaşık 40 yıl sonra, 1876 yılı Trabzon vilayeti salnamesinde köyde 9 hane ve 38 kişi kaydedilmiştir. Salnamede belirtilmemiş olmakla birlikte Osmanlı idaresi bu tarihte de sadece erkek nüfusu tespit etmiştir. Bundan dolayı köyün toplam nüfusunu bulmak için erkek nüfusu kadar kadın nüfusu eklemek gerekir. Bunun sonucunda Kabarceti’de bu tarihte 76 kişinin yaşadığı ortaya çıkar. Köyde hane sayısı ile nüfusun azalmış olması, daha 93 Harbi (1877-1878) başlamadan köyden göç edenlerin olduğunu göstermektedir (1:VIII.355).

Rus idaresi ise, 1886 yılında köyde, tamamı Gürcülerden olulan 20 hanede 121 kişinin yaşadığını tespit etmiştir (6:21; 2). On yıl içinde köyün nüfusunun bu kadar artmış olması, köyün sınırlarının değiştirilmiş olması ya da köye yeni nüfus yerleştirilmiş olmasıyla açıklanabilir. Bu tarihten birkaç yıl sonra bölgeyi gezen Gürcü tarihçi Zakaria Çiçinadze 1892’de, Kabarceti’nin nüfusunu vermemiş olmakla birlikte köyden 40 hanenin göç ettiğini yazmıştır (3:134). Kabarceti’nin nüfusunun 19. yüzyılda bu denli farklılıklar göstermesi dikkat çekicidir; ancak bu durumu açıklayacak veriler mevcut değildir. 

Kabarceti’nin Türkiye’ye bırakılmasından bir yıl sonra, 1922 yılında köyde 10 hane ve 53 kişi tespit edilmiştir. Bu nüfusun tamamı Gürcü olarak kaydedilmiştir (7). 1876 veya 1886 yılı nüfusu temel alındığında, Rus idaresindeki köyden Osmanlı ülkesine önemli bir göçün gerçekleştiği görülmektedir. Nitekim Bursa ilinin Kestel ilçesine bağlı Alaçam köyündeki Gürcülerin bir kısmı Kabarceti’den göç etmiştir (5:255). Dört yıl sonra, 1926 yılında Kabarceti’deki hane sayısı 12’ye çıkmış, nüfus da 62 kişiye yükselmiştir (8:144). Günümüzde köyde yaklaşık 100 kişi yaşamaktadır. 

TARİHÇE
Kabarceti’de köyün tarihine ışık tutacak tek tarihsel yapı, Kabarceti Kalesi’dir. Kabarceti’den Parhali’ye giden tarihsel yolu kontrol etmek amacıyla inşa edilmiş olan bu kalenin yapım tarihi bilinmemektedir (5:78). Bununla birlikte Kabarceti’nin yer aldığı Murgul vadisinin erken orta çağda Gürcü Krallığı, geç ortaçağda birleşik Gürcü Krallığı ve Gürcü prensliği Samtshe-Saatabago sınırları içinde kaldığı bilinmektedir. Köy 16. yüzyılda Osmanlıların eline geçti ve idari olarak Trabzon eyaletinin Lazistan sancağı sınırları içinde kaldı. 19. yüzyılın ikinci yarısında Kabarceti, Trabzon vilayetinin Lazistan sancağı içinde Livana kazasının köylerinden biriydi. Köyün başlıca geçim kaynağı tarımdı ve hayvancılık da önemli bir yere sahipti. Bununla birlikte 1876 Trabzon vilayeti salnamesine göre köyde sadece 20 öküz, 10 inek, 3 katır, 2 keçi ve 10 koyun besleniyordu (1:VIII.355).

Kabarceti 93 Harbi’nin (1877-1878) sonuna Çarlık Rsuyası’nın eline geçti. Rus idaresinde Artvin sancağının (okrug) Artvin kazasına (uçastok) bağlıydı. Zansuli nahiyesini (сельское общество: kırsal topluluk) yedi köyünden biriydi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rus idaresinin son bulmasıyla köy bir süre bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kaldı. Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgali sürerken Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla Türkiye’ye bırakıldı (9:II.41). 

Kabarceti, 1922’de Artvin vilayetinin Borçka kazasına, daha sonra Artvin merkez kazasına bağlı Murgul (Göktaş) nahiyesinin (1987’de itibaren ilçe) bir köyüydü. 1925’te köyün adı Kabaca olarak değiştirilmiş olmasına karşın, köyün eski adı yeni adıyla birlikte resmi kayıtlarda “Kabaca (Kabarcet)” biçiminde uzun süre kullanılmıştır (10). Kabarcet adı halk arasında bugün de yaygın biçimde kullanılmaktadır.

TARİHSEL YAPILAR
Kabarceti’de varlığı bilinen tek tarihsel yapı Kabarceti Kalesi-Kulesi’dir. Kabarceti Kalesi, Murgul vadisinden Kabarceti’den geçerek Parhali’ye giden yolu kontrol ediyordu. Kale, Kabarceti ve Parhali vadilerinden geçen yoların kavuşma noktasında, kayalık bir tepede inşa edilmişti. Murgul vadisindeki bu tarihsel yolu izleyen yolcular, Kabarceti’den sonra Tsalka, Skureça, Budieti, Egrisi yaylasından (burada bir geçit mevcut) geçmek zorundaydı. Bu yol diğer tarafta Daneleti yaylası, Goçieti, Arcevani’den geçerek Parhali’ye ulaşıyordu. Kabarceti Kalesi’nden günümüze sadece birkaç parça kalıntı ulaşmıştır (5:78). 

KAYNAKÇA:
1. ^ Trabzon Vilayeti Salnamesi: 1869−1904, (Hazırlayan) Kudret Emiroğlu, Ankara, 1993-2009, 22 cilt.
2. ^ “Artvin kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
3. ^ Zakaria Çiçinadze, Müslüman Gürcülerin Osmanlı Ülkesine Büyük Göçü (Gürcüce), Tiflis, 1912.
4. ^ 2015 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2016.
5. ^ Klarceti (Gürcüce), Mamia Pağava, Meri Tsintsadze, Maia Baramidze, Malhaz Çoharadze, Tina Şioşvili, Şota Mamuladze, Ramaz Halvaşi, Nugzar Mgeladze, Zaza Şaşikadze, Cemal Karalidze, Batum, 2016.
6. ^ Roland Topçişvili- İnga Ğutidze, XIX. Yüzyıl ve XX. Yüzyıl Başlarındaki Rus Belgelerinde Şavşeti ve Klarceti Yer Adları (Gürcüce-Türkçe-İngilizce), Tiflis, 2019.
7. ^ Nurşen, Gök, Artvin Livası’nın Anavatan’a Katılışı Sırasındaki Durumuna İlişkin Belgeler”Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 41, Mayıs 2008, s. 89-104.
8. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumat-ı Umumiye, İstanbul, 2010 (Birinci basım: 1927).
9. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2 cilt.
10. ^ 1980 Genel Nüfus SayımıAnkara, 1981.

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close