ARTVİN

ARTVİN (Gürcüce ve Lazca: ართვინი; “Artvini”); Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nin doğu ucunda bulunan bir şehirdir ve Artvin ilinin merkezidir.

Artvin, ortaçağda Gürcistan’ın bölgelerinden biri olan Klarceti’deki yerleşmelerden biriydi. Önemli yolların geçtiği bir kavşakta yer alıyordu. Bir yandan Erzurum, Bayburt, Ardahan ve Ardanuç’a, diğer yandan Batum ve Hopa’ya açılıyordu. Şehir ayrıca Çoruh Havzası’nda Artvin ile Batum arasındaki su yoluyla taşımacılığın iskelelerinden biriydi.

Artvin kenti (1905-1912 arası). Fotoğraf (sonradan renklendirilmiş): Sergey Prokudin-Gorskiy.

ETİMOLOJİ
Artvin, Ahameniş döneminde, Gürcistan’da da yayılmış bir din olan Zerdüştiliğe bağlı olarak ortaya çıkmış bir yer adı olarak kabul edilir. Artvin Gürcüce kaynaklarda “Artvini” ve “Artavani” olarak geçer. 18. yüzyıl Gürcü tarihçi ve coğrafyacı Vahuşti de bu yerleşmeden “Artavani” olarak söz etmiştir. Bu yer adının kökü olan Arta, eski Farsça’dan gelir ve Zerdüştilikte “Aša” olarak da bilinen tanrının adıdır. Arta, sadece Artvin’e değil, Artanuci, Artahi, Artaani ve Artaşeni’ye de adını vermiştir. Artvin adı, Arta’ya Gürcücede kelimeye bir şeyi taşıyan anlamı veren “-ovani” sonekinin eklenmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Arta-ovani zaman içinde Arta-vani, Art-vani ve Art-vin’e dönüşmüştür. Artavani “Arta’yı barındıran yer” anlamına gelir. Bu da Artvin’de tanrı Arta adına inşa edilmiş bir tapınağın bulunduğunu göstermektedir. Arta adı inşa edilen tapınakların akarsu kıyılarında olduğu bilinmektedir. Artvin’deki tapınağın da, Çoruh Nehri kıyısıda, Artvin Kalesi’nin bulunduğu yer olduğu tahmin edilmektedir (1:II.7-30; 2). 18. yüzyılın sonunda kaleme alınmış olan Gürcüce bir kaynakta kentin adı Artvanisi / Artavanisi (ართვანისი / ართავანისი) biçiminde yazılmıştır (3:82, 84).

Ancak Artvin kentinin çevresinin adı Artvin değil, Ligani ve Livani’ydi (4:17). Kartlis Tshovreba’da bu yörenin adı sadece Nigali ve Nigali Vadisi olarak geçmektedir (5:4; 6:214, 353). Ancak Nigali daha geniş bir coğrafyanın adıydı (7:3). Bu adlandırmalar farklılıklar göstermekle birlikte, çok eskilerden gelen Nigali, Ligani ve Livani adının Osmanlı döneminde Livane ve Livana’ya dönüşmüş, Osmanlı kayıtlarında da Livana olarak yer almıştır (8:VIII.353).

Artvin kenti (1905-1912 arası). Fotoğraf: Sergey Prokudin-Gorskiy.

TARİHÇE
Çoruh Havzasında bulunan Artvin, antik çağda Kolheti ve İberia sınırları içinde yer alıyordu. Bazı araştırmacılar, Yunan mitolojisinde adı geçen Pazisi (Fasis) Nehrinin Rioni değil, Artvin’in de kıyısında yer aldığı Çoruh olduğunu ileri sürerler (9:122; 10). Artvin’in Kolheti döneminde Tunç çağı yerleşmesi olduğu kabul edilir. Klasik kronolojiyle bölge tarihini aktaran kaynaklara göre, bulunduğu yer itibarıyla Artvin, İÖ 8. yüzyılda Kimmerler, İÖ 7. yüzyılda İskitler tarafından istila edildi. İÖ 200 yılında İberia Krallığı’nın, İÖ 119’da Pontus’un, İÖ 65 yılında Roma’nın egemenliğine girdi (11:1.112.). 1944 yılında Kılıç Kökten’in yaptığı kazılarda il çevresinde MÖ 3500-2200 yıllarına tarihlenen Kura-Aras (Erken Trans-Kafkasya Kültürü) ile ilişkilendirilen yerleşim izlerine rastlanmıştır.

Artvin, erken ortaçağda Gürcülerin önemli merkezi olan TTao-Klarcet bölgesinde, 8-9. yüzyıllarda Kurapalatilerin yönettiği bir yerdi. Sonra birleşik Gürcistan Krallığı içinde yer aldı. Birleşik Gürcistan Krallığı’nın parçalanmasından ve Mooğol istilasından sonra 13. yüzyılda Gürcü atabeglerin (Samtshe-Saatabago) yönetimine girdi. 16. yüzyılda, Gürcü arabeglerini gerileten Osmanlıların eline geçti. Osmanlılar Tao-Klarceti’yi tamamen ele geçirince bu topraklarda Çıldır Eyaleti’ni kurdular. Artvin bu eyalet içinde Livana sancağının merkeziydi (12:219).

Giorgi Kazbegi, 19. yüzyılın son çeyreğinde Rusların eline geçmesinden kısa süre önce, 1874’te Artvin ve çevresini dolaştı. Onun tespitine göre Artvin kentinde Gürcüce seyrek konuşuluyor olmasına karşın, arka mahallelerde neredeyse herkes Gürcüce konuşuyordu. Artvin Gürcülerden sonra önemli bir Ermeni nüfusa sahipti. Şehrin tamamında 2.000 ev vardı. Bunlardan 100’ü Gregoryen Ermenilerine, 600’ü Katolik Ermenilerine, geri kalanlar ise Müslümanlara aitti.Bu dağılıma uygun olarak ahalinin beş camisi, dört Katolik ve bir Gregoryen kilisesi vardı. Şehirde sekiz kahvehane ve 250 dükkân bulunuyordu. Evler dağın dik bir yamacına yan yana sıralı bir şekilde kuruluydu. Şehrin kenar bölümlerinde zeytin bahçeleri, incir ağaçları içinde köy diye adlandırılan yerler vardı. 1874’te bölgeyi gezen Giorgi Kazbegi Artvin’da ticaretle sadece Ermenilerin meşgul olduğunu yazar (13:118-119).

Artvin, uzun süre Osmanlı yönetimi altında kaldıktan sonra, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rusların eline geçti. Bu savaştan sonra Artvin ve çevresinden Gürcülerin önemli bir kısmı göç etti. 1882 yılında Artvin’de iki Ermeni Gregoryen, üç Ermeni Katolik kilisesi, üç deri fabrikası, yedi okul vardı. Rus yönetimi sırasında Artvin kenti aynı adlı sancağın (okrug) merkeziydi.

Artvin, Çoruh Nehri’ndeki kayıkçılığın iskelelerinden biriydi.  Fotoğraf: Othmar Pferschy. Yıl. 1935.

Birinci Dünya Savaşı sonlarına doğru Rus ordusunun bölgeden çekilmesinin ardından Artvin, 1918-1921 arasında bağımsız olan Gürcistan sınırları içinde yer aldı. 1921’de Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgali sırasında Ankara Hükümeti’nin Gürcistan hükümetine 23 Şubat 1921’de verdiği nota doğrultusunda Gürcü birlikleri bölgeden çekildi. Türk birlikleri genel bir harekâtla Tao-Klarceti bölgesinin büyük kısmını (Artvin ve Ardahan) ile Batum’u işgal etti (14:II.41). Ancak Türk birlikleri Giorgi Mazniaşvili komutasındaki Gürcü ordusu tarafından Batum’dan çıkarıldı ve sadece Artvin ve Ardahan bölgeleri Türkiye sınırları içinde kaldı. Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla da Artvin bölgesi resmen Türkiye’ye bırakıldı. Artvin ve Ardahan bölgelerinin Ankara Hükümeti birliklerinin eline geçmesi Nutuk‘ta şöyle anlatılır: “

1920 senesi Temmuzunda, Batum, İngilizler tarafından tahliye edilince Gürcüler hemen işgal ettiler: Bu keyfiyet Brestlitovsk ve Trabzon Muahedelerine muhalif olduğundan, 25 Temmuz 1920’de tarafımızdan protesto edilmişti. 8 Şubat 1921 de Ankara’da itimatnamesini takdim etmiş olan Gürcü sefirile de, Türkiye – Gürcüstan Muahedesi için müzakere başlamıştı. Nihayet 23 Şubat 1921 de verdiğimiz kat’i bir ültimatom üzerine Ardahan, Artvin ve Batum’un tarafımızdan işgaline muvafakat olundu. Batum’un işgali bu tarihten on beş gün sora vaki olmuştur. İşbu yerlerde, Türkiye’ye iltihakını sabırsızlıkla bekliyen halkın alkışları içinde işgal keyfiyeti vaki oldu. Bilahare, Moskova Muahedesi  mucibince Batum tahliye ve fakat işgal eylemiş olduğumuz aksamı sairenin ana vatana merbutiyeti teyit olundu (14:II.41).

TARİHSEL YAPILAR
Artvin kentindeki en önemli tarihsel yapı Artvin Kalesi’dir (47 x 37 m). Livane Kalesi olarak da bilinen yapı, şehrin kuzeybatı kısmında, Çayağzı mahallesi sınırları içindedir. Çoruh Nehrine hakim, nehrin sağ tarafında ve nehirden 70 metre yükseklikteki bir tepede yer alır. Bir kulesi bulunan kale, bugüne büyük ölçüde sağlam ulaşmıştır. Artvin Kalesi, Bagrationi hanedanından Gürcü kralı Büyük Aşot tarafından 937 yılında yaptırılmıştır. 16. yüzyılda Osmanlıların eline geçen kale, birkaç kez onarılmıştır. Bugün askeri bölge içinde olan Artvin Kalesi 2004 yılında onarılmıştır. Kale içinde kilise ve sarnıç kalıntıları vardır (15; 16:299).

Artvin Kalesi’nin içi. Fotoğraf: Türkiye Kültür Portalı.

KAYNAKÇA:
1. ^ Caba Samuşia, “Artvin (Livane) Kalesi”, Tao-Klarceti Kaleleri (Gürcüce), Editörler: Giorgi Bagrationi, Bondo Kupatadze, Caba Samuşia, Tiflis, 2020.
2. ^ “Aša”, Encyclopædia Iranica.
3. ^ İoane Bagrationi, Kartli-Kaheti’nin Tavsifi (Gürcüce), Tiflis, 1986.
4. ^ Roland Topçişvili- İnga Ğutidze, XIX. Yüzyıl ve XX. Yüzyıl Başlarındaki Rus Belgelerinde Şavşeti ve Klarceti Yer Adları (Gürcüce), Tiflis, 2019.
5. ^  Eter Beridze, Nigali, Tiflis, 2009.
6. ^ Kartlis Tskhovreba, Tiflis, 2014.
7. ^ İuri Siharulidze, Nigali (Livana)– Tarihsel Coğrafya Sorunları, Batum, 1985.
8. ^ Trabzon Vilayeti Salnamesi − 1869-1904, (Hazırlayan) Kudret Emiroğlu, Ankara, 1993-2009, 22 cilt.
9. ^ Giorgi Kazbegi, Bir Rus Generalinin Günlükleri – Türkiye Gürcistanı’nda Üç Ay, 2019.
10. ^ Anania Caparidze, “Tarihi Kolheti’de Göller ve Nehirler”.
11. ^ Özhan Öztürk, Karadeniz – Ansiklopedik Sözlük, 2005.
12. ^ Defter-i Caba-i Eyalet-i Çıldır 1694-1732 (Gürcüce ve Osmanlıca), (Yayıma hazırlayan) Tsisana Abuladze, Tiflis 1979.
13. ^ Giorgi Kazbegi, Bir Rus Generalinin Günlükleri – Türkiye Gürcistanı’nda Üç Ay, 2019.
14. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 3 cilt.
15. ^ “Artvin Kalesi”.
16. ^ Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, Tiflis, 2018, Tiflis.

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close