MERİA (Gürcüce: მერია; okunuşu.: “meria”), tarihsel Şavşeti bölgesinin yerleşim yerlerinden biridir. Bugün Artvin ilinin Şavşat ilçesinin bir köyüdür. Adı 1925’te Veliköy olarak değiştirilmiştir.
Veliköy, Şavşat’ın kuzeydoğusunda yer alır. Bu kasabaya 17 km uzaklıktadır. Çevresinde Tsihia (Yoncalı), Shlobani (Pınarlı), Dabatsvrili (Meşeli), Veli (Ciritdüzü) ve Tbeti (Cevizli) adlı köyler bulunmaktadır.
KÖYÜN ADI
Bugün Veliköy olarak bilinen köyün eski adı, Meria’dır. Gürcüce bir yer adı olan Meria (მერია), Türkçeye Mirya / Merya olarak girmiştir. Nitekim 1835 tarihli nüfus defterinde ve Artvin vilayeti üzerine 1927 tarihli Osmanlıca kaynakta Merya / Mirya (مریە) olarak geçer (1:10; 2:160). 93 Harbi’nin (1877-1878) ardından Şavşeti bölgesini ele geçiren Ruslar köyü Gürcüce yazılışına uygun biçimde Meria (Мериа) adıyla kaydetmiştir (3).
Meria (მერია), “mere” (მერე) kelimesinden türemiş bir yer adıdır. Gürcü dilinde “mere”, akarsu kıyısındaki düzlüğe, meydana verilen addır. Nitekim Meria da Şavşat Çayı kıyısında bir yerleşmedir. Tarihsel Gürcü coğrafyasında, Meria dışında, Merevi (მერევი), Mereti (მერეთი), Merisi (მერისი) adları da “mere” kelimesinden türemiştir (4:III.442; 5).

DEMOGRAFİ
Meria’nın görece erken döneme ait nüfus bilgisi, 1835 tarihli Osmanlı nüfus defteri üzerinden verilebilir. Osmanlı idaresinin vergi tahsil etme ve askere alma amacıyla gerçekleştirdiği bu tarihteki nüfus tespiti sırasında Meria’da 44 hanede 124 erkek yaşıyordu. Osmanlı idaresi geleneksel olarak sadece erkek nüfus tespit ediyordu. Bundan dolayı köyün toplam nüfusunu bulmak için erkek sayısı kadar kadın eklemek gerekir. Bunun sonucunda Meria’nın nüfusunun 248 kişiden oluştuğu ortaya çıkar (1:19, 81-86).
Rusların 93 Harbi’nde (1877-1878) Şavşeti bölgesini ele geçirmesinden yaklaşık on yıl sonra, 1886 yılında yaptığı nüfus tespitine göre Meria’da 419 kişi yaşıyordu. Bu tarihte nüfusun tamamı Türk olarak kaydedilmiştir (3). Oysa Niko Mari’nin Klarceti ve Şavşeti bölgelerini dolaştığı 1904 yılında, bir Gürcü yerleşmesi olan köyde Gürcüce Pirpidze (ფირპიძე) ve İremidze (ირემიძე) soyadlarını taşıyan aileler bulunuyordu. Bu sırada, Müslüman olmuş Gürcülerin Türk olarak yazılmış olması olası olduğu gibi, Osmanlı veya Rus yönetimlerinde Meria’nın demografik yapısı değiştirilmiş de olabilir.
Artvin bölgesinin Gürcistan tarafından Türkiye’ye bırakılmasından bir yıl sonra, 1922 yılında Artvin livasında yapılan nüfus tespitinde köyün nüfusu 91 hanede yaşayan 575 kişiden oluşuyordu. Nüfusun tamamı bu tespitte de “Türk” olarak yazılmıştır. Bu tarihte Şavşat kazasının üç nahiyesinden biri de Merya adını taşıyordu. Merya nahiyesi, 16 köyü kapsıyordu ve toplam nüfusu 9.539 kişiden oluşuyordu (6).
Meria köyünün nüfusu, 1935 yılında 763 kişiden oluşuyordu (7:379). Merya nahiyesi, 1950 genel nüfus sayımında 17 köyü kapsıyordu ve nüfusu 14.577 kişiden oluşuyordu (8:138). Günümüzde köyde yaklaşık 215 kişi yaşamaktadır.

TARİHÇE
Meria, orta çağda Gürcistan’ın güneybatı kesimini oluşturan bölgelerden biri olan Şavşeti‘de yer alır. Şavşeti bölgesi yazılı kaynaklarda ilk kez 8. yüzyılda geçmektedir. Bununla birlikte Tskalsimeri‘deki kazılarda Tunç Çağı’na ait baltaların bulunması, bu bölgenin çok eskiden beri bir yerleşme alanı olduğunu göstermektedir. (9:8). Meria köyündeki orta çağdan kalma manastır veya kilise de buranın eski bir yerleşme olduğuna işaret etmektedir (10:16). Osmanlılar bu bölgeyi ve Meria köyünü, 16. yüzyılın ortasında Gürcülerden ele geçirdi. Gürcülerden ele geçirilen köylerin halkı Müslümanlaştırıldığı için bu yerleşmelerde yeni kiliseler yapılmamıştır. Şavşeti bölgesi ve Meria köyü daha sonra Çıldır Eyaleti sınırları içinde kaldı. Nitekim Osmanlı idaresinin vergi tahsil etme ve askere alma amacıyla gerçekleştirdiği 1835 yılındaki nüfus tespiti sırasında Meria, bu eyaletin Şavşat (Satlel) sancağının köylerinden biriydi (1:19, 81-86).
Meria, uzun süre Osmanlı yönetimi altında kaldıktan sonra, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlılar yenilince Rusların eline geçti. Rus idaresinde Artvin sancağının (okrug) Şavşat-İmerhevi kazasına (uçastok) bağlıydı. Bu kaza içinde Dabatsvrili nahiyesinin (сельское общество: kırsal topluluk) sekiz köyünden biriydi. Nüfus açısından Meria, Shlobani‘den sonra bu nahiyenin en büyük ikinci köyüydü (3).
Meria, Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Rus idaresinin sona ermesinden bir süre sonra, bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kaldı. 1921 yılında, Sovyet Rusya’nın Gürcistan’ı işgali sırasında Ankara Hükümeti, Artvin ve Ardahan bölgelerini boşaltması için Gürcistan hükümetine ültimatom verdi. Gürcistan hükümetinin bu iki bölgeden çekilmesi üzerine Meria köyü fiilen Türkiye’ye katıldı. 16 Mart 1921’de Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında imzalanan Moskova Antlaşması uyarınca da köy Türkiye’ye bırakıldı (10:II.41).

Meria, 1922 yılında Artvin livasında yapılan nüfus tespiti sırasında, “Merya” adıyla Artvin livasının Şavşat kazasının Merya nahiyesinin bir köyüydü. Merya nahiyesi ise, Şavşat kazasının üç nahiyesinden biriydi ve 16 köyü kapsıyordu (6). Meria / Merya Türkçe olmadığı için köyün adı 1925 yılında Veliköy olarak değiştirildi. Ancak Merya nahiyesinin adı aynı kaldı (12:188). 1935 genel nüfus sayımında Meria köyü, Rize ve Artvin vilayetlerinin birleştirilmesiyle kurulmuş olan Çoruh vilayetinin Şavşat kazasının Merya nahiyesinin köylerinden biriydi (7:379). 1960 genel nüfus sayımında “Merya” olarak geçen nahiye, 1965 genel nüfusu sayımında “Veliköy Bucağı” olarak kaydedilmiştir. Nahiyenin adının 1965 yılından bir süre önce değiştirildiği bu kayıttan anlaşılmaktadır (13:89).
TARİHSEL YAPILAR
Meria’nın merkezinin 1,7 km güneydoğusunda, Molohori mahallesinin yakınındaki ormanın içinde tek nefli bir kilisenin kalıntıları bulunmaktadır. Küçük bir yapı olan bu kilisenin doğu ve batı duvarlarının günümüze ulaşan kısmı 1-2 metre yüksekliktedir. Diğer iki duvar ise zemin seviyesine kadar yıkık halde bugüne ulaşmıştır. Kilisenin güney kısmına bitişik bir yapının bulunduğu izlerinden anlaşılmaktadır. Bu yapıların Grigol Hantsteli’nin Yaşamı adlı Gürcüce el yazmasında geçen Mere Manastırı’na ait olma olasılığı vardır (10:17).
Köyün hemen dışında, düzlenmiş bir yeri köylüler “Manastır” olarak adlandırmaktadır. Köylülerin verdiği bilgiye göre burada eskiden rahibeler manastırı bulunuyordu. Fakat burada muhtemel manastır veya kiliseden geriye hiçbir iz kalmamıştır (10:16).
KAYNAKÇA:
1. ^ Ecem Kutlu, Şavşat Nüfus Defteri (1835) – Transkripsiyon ve Değerlendirme, Artvin, 2020.
2. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumat-ı Umumiye, 1927.
3.^ “Şavşat-İmerhevi kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
4. ^ Defter-i Mufassal-i Vilayet-i Gürcistan (Osmanlıca ve Gürcüce), (Yayımlayan) Sergi Cikia, Tiflis, 1941-1958, 3 cilt.
5. ^ “მერე” – Gürcüce Sözlük.
6. ^ Nurşen Gök, “Artvin Livası’nın Anavatan’a Katılışı Sırasındaki Durumuna İlişkin Belgeler”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 41, Mayıs 2008, s. 89-104.
7. ^ 1935 Genel Nüfus Sayımı, İstanbul, 1937.
8. ^ 1950 Genel Nüfus Sayımı, Ankara, 1954.
9. ^ Şavşeti (Gürcüce), Mamia Pağava, Tina Şioşvili, Şota Mamuladze, Meri Tsintsadze, Malhaz Çoharadze, Zaza Şaşikadze, Nugzar Tsetshladze, Tamaz Putkaradze, Maia Baramidze, Cemal Karalidze, Vardo Çoharadze, Tiflis, 2011.
10. ^ 2015 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2016.
11. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 3 cilt.
12. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumat-ı Umumiye, İstanbul, 2010 (Birinci baskı 1927).
13. ^ 1965 Genel Nüfus Sayımı, Ankara, 1968, s. 89.