TAO-KLARCETİ (Gürcüce: ტაო-კლარჯეთი; okunuşu: “t’ao-k’larceti”), çağdaş tarih yazıcıları tarafından tarihsel güneybatı Gürcistan’daki prenslikleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Tao-Klarceti, bugün Türkiye’nin kuzeydoğu kesiminde yer alan Erzurum’un kuzey doğu kesimini, Artvin ilini, Ardahan ilini ve Kars ilinin kuzey kesimini kapsamaktadır. Antik çağda bu bölgeler, tarihsel Gürcistan’ın en eski devletleri olan Kolheti ve İberia krallıkları içinde yer alıyordu.

Coğrafi açıdan tarihsel Gürcistan üç bölgeye ayrılıyordu: Doğu Gürcistan, Batı Gürcistan ve Güney Gürcistan. Gürcistan’ın güney parçası değişik zamanlarda Yukarı Kartli, Mesheti, Tao-Klarceti, Samtshe-Saatabago gibi farklı adlar taşıyordu . Etnografik açıdan Tao-Klarceti homojen bir bölge değildi. Doğal-coğrafi özelliklerinden ve arazi yapısından kaynaklı faktörler bölgenin durumunu belirlemiştir. Güney Gürcistan, Kura Nehri’nin yukarı kesimi ile Çoruh Nehri’nin orta ve aşağı kesimini kapsıyordu. Bu iki havzayı Arsiani (sonradan Yalnızçam) Dağları birbirinden ayırıyordu. Tarihsel ve etnografik bölgeler olan Kola, Artaani, Çrdili/Palakatsio (Çıldır) ve Eruşeti, Kura vadisinde yer alıyordu. Çoruh vadisinde ise Şavşeti, Klarceti, Tao ve Speri (İspir) bölgeleri bulunuyordu. Şavşeti bölgesinde İmerhevi, Klarceti’de Ligani vadisi ayrı birer bölge teşkil ediyordu. Tao da birkaç küçük bölgeye ayrılıyordu. Bunlar Oltisi, Parhali ve Tortumi idi. Tao bölgesi sıklıkla İmieri (Öteki) Tao ve Amieri (Beriki) Tao olarak adlandırılıyordu.
Gürcü krallıklarının ve prensliklerinin idaresi altında olan bu tarihsel bölge, 1080 yılında Büyük Selçukluların istilasına uğradı. 16. yüzyılda da Osmanlı Devleti tarafından ilhak edildi. Uzun süre Osmanlı idaresi altında kalan Tao-Klarceti, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’ndan sonra Rusya İmparatorluğu’nun eline geçti. Bazı kısımları hariç bölge Birinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan bağımsız Gürcistan (Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti) sınırları içinde kaldı. 1921 yılının başlarında, Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgal ettiği sırada Türkiye de askeri bir harekâtla Tao-Klarceti’yi ele geçirdi; Artvin, Batum ve Ardahan bölgelerini işgal etti. Hemen ardından Giorgi Mazniaşvili komutasındaki Gürcü kuvvetleri Batum’dan Türkleri çıkardı ve kenti Bolşevik kuvvetlerine teslim etti. Anakara Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması uyarınca Tao-Klarceti bölgesinin sadece küçük bir kısmı (Samtshe ve Cavaheti içinde kalan bölümleri) Gürcistan, büyük bölümü Türkiye sınırları içinde kaldı.
“Efendiler, umumi mıntaka itibarıyla, temas halinde bulunduğumuz Gürcüstan ile cari muamele ve münasebet hakkında da kısa bir malumat vereyim.
1920 senesi Temmuzunda, Batum, İngilizler tarafından tahliye edilince Gürcüler hemen işgal ettiler. Bu keyfiyet Brestlitovsk ve Trabzon Muahedelerine muhalif olduğundan, 25 Temmuz 1920’de tarafımızdan protesto edilmiştir.
8 Şubat 1921 de Ankara’da itimatnamesini takdim etmiş olan Gürcü sefirile de, Türkiye – Gürcüstan Muahedesi için müzakere başlamıştı. Nihayet 23 Şubat 1921’de verdiğimiz kat’i bir ültimatom üzerine Ardahan, Artvin ve Batum’un tarafımızdan işgaline muvafakat olundu. Batum’un işgali bu tarihten on beş gün sonra vaki olmuştur. İşbu yerlerde, Türkiye’ye iltihakını sabırsızlıkla bekleyen halkın alkışları işgal keyfiyeti vaki oldu.
Bilahare, Moskova Muahedesi mucibince Batum tahliye ve fakat işgal eylemiş olduğumuz aksamı sairenin ana vatana merbutiyeti teyit olundu.” Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2. cilt, s. 41.

Ortaçağa ait Gürcülerden kalma çok sayıda önemli kültürel anıt Tao-Klarceti topraklarında bulunur. Bunların çoğu günümüzde harabe haldedir. Ortaçağ Gürcü mimarisinin en önemli anıtları arasında kiliseler, manastırlar, kemerli taş köprüler, kaleler, yeraltı sığınakları ve taştan inşa edilmiş su değirmeleri yer alır. Bunların en çok bilineni Hantsta, Hahuli, Ança, Oşki, İşhani, Bana, Parhali, Doliskana, Othta Eklesia, Opiza, Parehi ve Tbeti manastır ve kiliseleridir.