WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın

Porta

PORTA (Gürcüce: ფორთა; okunuşu: “porta”), Klarceti bölgesinin yerleşim yerlerinden biridir. Bugün Artvin ilinin merkez ilçesinde yer alır ve adı 1925’te Pırnallı olarak değiştirilmiştir.

Potra, Artvin kentini 55 km kuzeydoğusunda yer alır. Çevresinde Midznadzori (Alabalık), Berta (Ortaköy), Opiza (Bağcılar) gibi köyler bulunmaktadır. Ünlü ortaçağ Gürcü manastırı Hantsta bu köydedir.

KÖYÜN ADI
Porta, köyün bilinen en eski adıdır. 6. yüzyılda bir piskoposun Portalı olarak bilinmesi, köyün çok eskiden beri bu adı taşıdığını göstermektedir (1:19). Bu ad Türkçeye de Porta (پورطه) olarak girmiştir (2:112). 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda bölgeyi ele geçiren Ruslar da köyün adını Porta (Порта) olarak kaydetmişlerdir (2). Bazı kaynaklarda köyün adı farklı Gürcü harfleriyle “Porta” (პორტა) olarak da yazılmıştır.

Porta adının anlamı konusunda kesin bir bilgi mevcut değildi. Bununla birlikte aidiyet bildiren −ta (−თა) sonekiyle bitmesi, bu yer adının Gürcüce olduğunu göstermektedir. Tao-Klarceti bölgesinde −ta (−თა) sonekiyle biten başka yer adları da vardır. Bunlar arasında Vanta, Boselta, Berta sayılabilir.

Porta köyü. Hantsta Manastırı yakınları.

DEMOGRAFİ
Porta’nın da yer aldığı Tao-Klarceti bölgesinde kadın ve erkek nüfusunun birlikte tespiti ilk kez Rus idaresi tarafından 1886 yılında yapılmıştır. Bu tespite göre köyün nüfusu 110 kişiden oluşuyordu. Nüfusun tamamı Türk olarak kaydedilmiştir (3). Gürcüce bir ada sahip olan ve çok eski bir Gürcü manastırının bulunduğu köyde Gürcü nüfusunun kalmamış olması dikkat çekicidir. Bu durum, Osmanlı döneminde Gürcülerin asimile edildiğini ya da köyün demografik yapısının değiştirilmiş olduğunu göstermektedir.

Porta’nın 1921’de yeniden Türkiye sınırları içinde kalmasından bir yıl sonra yapılan tespite göre, köyde 15 hanede 81 kişi yaşıyordu. 1886 yılına göre bile köyün nüfusunun azalmış olması, bu tarihten sonra da Rus idaresinden Osmanlı ülkesine göç olduğunu göstermektedir (4). 1926’da yapılan tespite göre ise Porta’nın nüfusu 17 hanede yaşayan 152 kişiden oluşuyordu (5:141). 1922 yılında hane başına düşen ortalama kişi sayısı 5,4’ken, bunun 1926’da 8,9 kişiye çıkmış olması ve kısa sürede köydeki aileleri oldukça kalbalık hale gelmesi dikkat çekicidir.

TARİHÇE
Tarihsel Klarceti bölgesinde yer alan Porta köyü, en geç Hantsta Manastırı’nın kurulduğu 7. yüzyıldan beri bir yerleşmedir. Erken ortaçağda Gürcü Krallığı sınırları içinde bulunan Porta, 11. yüzyılın son çeyreğinde Büyük Selçukluların egemenliğine girdi. Daha sonra birleşik Gürcü Krallığı ve Gürcü atabeglerin yönettiği Samtshe-Saatabago (1268-1625) devleti sınırları içinde kaldı. Osmanlılar 16. yüzyılda Samtshe-Saatabago’nun topraklarını ele geçirince, Porta da Osmanlı Devleti’ne bağlandı.

Porta köyündeki Hantsta Manastırı‘nın yarı yıkık durumdaki ana kilisesi. Fotoğraf: Buba Kudava,  Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu, 2018, Tiflis.

Uzun süre Osmanlı egemenliğinde kalan Porta’yı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rusların eline geçirdi. Rus idaresinde köy Artvin sancağının (okrug) Artvin kazasına (uçastok) bağlıydı. Bu kazanın sınırları içinde yer alan Berta nahiyesinin köylerinden biriydi. . Bu nahiyenin nüfus açısından en küçük köyüydü (3).

1904 yılında Şavşeti ve Klarceti’yi gezen Niko Mari’nin günlüklerinde verdiği bilgiye göre, Porta köyü “Kışla” ve “Mezra”dan oluşuyordu. Bu kısımda sadece 12 ev vardı. Aşağı kısımda, “Bağlar” denilen ve kilisenin bulunduğu yerde ise, 10 kadar ev olmasına rağmen bu evlerde sürekli oturan kimse yoktu. Köy asıl olarak Bağlar ile Mezra arasına yayılmıştı. Bu kısım Orta Porta olarak adlandırılıyordu (6:322-323).

Porta, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir süre bağımsız Gürcistan’ın sınırları içinde kaldı. Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgal etmesinin hemen ardından Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla Türkiye’ye bırakıldı (7:II.41).

Porta, 1922 yılında Artvin vilayetinin merkez kazasına bağlı Berta nahiyesinin bir köyüydü. 1925’te adı Pırnallı olarak değiştirildi. Köy daha sonra Artvin kazası merkez nahiyesine, bir süre sonra yeniden Berta nahiyesine bağlandı. Adının değişmiş olmasına karşın Porta adı halk arasında bugün de kullanılmaktadır. Öte yandan Porta adı köyün yeni adıyla birlikte “Pırnallı (Porta)” biçiminde geç tarihe kadar resmi kayıtlarda da kullanılmıştır (8).

“Porta köyü, Kışla ve Mezra olarak ikiye ayrılmakla birlikte, burada sadece 12 adet ev var. Aşağıda, Bağlar denilen ve manastırın olduğu kısımda, kimsenin yaşamadığına bizi inandırmaya çalışıyorlar. Oysa o kısımda da 10 kadar ev bulunuyor. Köyün asıl kısmı Bağlar ile Mezra arasında yer alıyor. Buraya Orta Porta deniyor. Yukarı Portalıların dediğine göre, burada sadece üç ev var. Köyün batı kısmında, Porta’nın Kışla’sının kuzeyinde, köyün sınırındaki tepede küçük bir orman yer alıyor. Buraya Daçelturi deniyor.” 
Kaynak: Niko Mari, Şavşeti ve Klarceti Gezi Günlükleri, Batum, 2015, s. 322-323.

TARİHSEL YAPILAR
Porta’da bulunan ve Aziz Giorgi’ye adanan ilk manastırın kilisesi ahşap bir yapıydı. 9. yüzyılın başlarında Kral I. Aşot ve yerel yönetici Gabriel Dapançuli’nin maddi desteğiyle taştan yeni bir kilise inşa edilmiştir. Aşot Kuhi döneminde başlanan ve Eristavi IV. Gurgen döneminde sürdürülen çalışmalar sonucunda manastır yeni yapılarla genişlemiştir. Tao-Klarceti Kralı I. Bagrat’ın kiliseyi yeniden düzenleyerek ek yapılar yaptırttığı bilinmektedir. Çan kulesi ise, mevcut yazıtıyla 13. yüzyıla tarihlendirilmektedir (9:81). Böylece manastır giderek genişlemiş ve sonunda ana kilise, iki küçük kilise, çan kulesi, yemekhane, sarnıç, hücreler, başka yapılar, kale ve kale kiliselerinden oluşan büyük bir yapı topluluğuna dönüşmüştür.

Porta’daki Gürcü manastırı Hantsta. Niko Mari burayı Şatberdi Manastırı sanmıştı. Fotoğraf: Niko Mari, 1904. Klarceti ve Şavşeti Gezi Günlükleri 2015) adlı kitaptan alınmıştır.

Manastırın bugünkü ana kilisesi olan Hantsta Kilisesi, 8-10. yüzyıllarda yapılmış kapalı haç planlı ve kubbeli bir yapıdır. Kilisenin kubbesi 2007 yılında, büyük bir ihtimalle yakınındaki yol çalışmaları sırasında çökmüştür. Kilisenin duvar resimlerinden küçük bölümler günümüze ulaşmıştır. Manastırın iki küçük kilisesi (şapel) vardır. Ana kilisenin güney tarafında bulunan tek nefli yapının günümüze sadece yıkıntıları kalmıştır. Diğer şapel de ana kilisenin güney tarafında yer alır. Tek nefli kilisenin alt katında manastırın su kaynağı bulunmaktadır. Köyde ayrıca iki kale kilisesi vardır. İkisi de tek nefli kilisedir ve bunlardan biri yıkılmıştır. Aziz Giorgi’ye adanmış olan Dzegli Kilisesi ise, büyük ölçüde ayaktadır. Son zamanlarda Hantsta Manastırı ile Opiza Manastırı arasındaki alanda beş kilisenin daha yıkıntıları tespit edilmiştir. Bunların hangi manastıra ait olduğu henüz belirlenmiş değildir. İki kilisesi olan Hantsta Kalesi, manastırın bir kilometre batısında, vadinin yukarı kısmında, derenin sol kıyısında kayalık bir tepede yer alır. Geriye yıkıntıları kalmış olan kalenin manastırı korumak amacıyla inşa edilmiş olduğu sanılır (10:45, 149, 154, 303).

KAYNAKÇA:
1. ^ Roland Topçişvili- İnga Ğutidze, XIX. Yüzyıl ve XX. Yüzyıl Başlarındaki Rus Belgelerinde Şavşeti ve Klarceti Yer Adları(Gürcüce-Türkçe-İngilizce), Tiflis, 2019.
2. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumatı Umumiye (Osmanlıca), 1927 (Latin harfli baskı, 2010). 
3. ^ “Artvin kazası (1886 Yılı)” (Rusça).
4. ^ Nurşen Gök, “Artvin Livası’nın Anavatan’a Katılışı Sırasındaki Durumuna İlişkin Belgeler”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 41, Mayıs 2008, s. 89-104.
5. ^ Muvahhid Zeki, Artvin Vilayeti Hakkında Malumat-ı Umumiye, İstanbul, 2010 (Birinci basım 1927).
6. ^ Niko Mari, Şavşeti ve Klarceti Gezi Günlükleri (Gürcüce), Batum, 2015 (Birinci basım: 1911, Petersburg, Rusça).
7. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, İstanbul, 1934, 2. cilt.
8. ^ 1975 Genel Nüfus Sayımı, Anakara, 1977.
9. ^ Mine Kadiroğlu – Bülent İşler, Gürcü Sanatının Ortaçağı, Ankara, 2010.
10. ^ Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, Tiflis, 2018.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close