İŞHANİ MANASTIRI (Gürcüce: იშხნის მონასტერი; okunuşu: “işh’nis monast’eri”; İşhan Manastırı ya da İşhan Kilisesi olarak da bilinir), tarihsel Gürcistan’ın güneybatı kesiminde, Tao olarak bilinen bölgede ortaçağ Gürcü Ortodoks manastırıdır. Bugün Türkiye’nin sınırları içinde, Artvin ilinin Yusufeli ilçesine bağlı İşhani köyündedir.
TARİHÇE
İşhani Manastırı, Giorgi Merçule tarafından kaleme alınan 951 tarihli Grigol Hantsteli’nin Yaşamı adlı elyazmasına göre, Rahip Grigol Hantsteli’nin (759-861) yeğeni ve öğrencisi Rahip Saba tarafından, Gürcü kralı Adarnase’nin desteği ve maddi katkısıyla inşa edilmiştir (1). 9. yüzyılın ilk yarısında inşa edilen bu mastırın yerinde, 7. yüzyılın ilk yarısında Piskopos Nerses tarafından inşa edilmiş olan kilisenin yıkıntıları bulunuyordu. Saba, Nerses’in hatırasını yaşatmak için eski kiliseden kalan sunağın yarım dairesel apsisini yeni kilisenin bir parçası haline getirmiştir. Saba tarafından inşa edilmiş olan manastırın ana kilisesi ve bazilika, kaba yonu taşlarla inşa edilmişti. Fakat manastır 11. yüzyılın ilk yarısında iki kez yenilenmiştir. İkinci yenilenmesi Gürcü kralı IV. Bagrat döneminde, 1032 yılında gerçekleşmiştir. Bu sırada İşhani Kilisesi’nin bütün cephe taşları düzgün kesme taşlarla yenilenmiştir. Bu yenileme, İşhani piskoposu Anton’un öncülüğünde mimar İvane Morçaisdze gerçekleştirmiştir (2).

İşhani Manastırı, bir ana kilise ile üç ya da dört küçük kiliseden oluşuyordu. Son zamanlarda burada yapılan kazılarda ana kilisenin yanında, daha önce bilinmeyen iki kilise (görece büyükçe bazilika ve küçük kilise) ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda İşhani Manastırı’nda oldukça küçük bir alanda dört adet kilise inşa edilmiş olduğu anlaşılmıştır. 2016 yılındaki restorasyon çalışmaları sırasında, İşhani Kilisesi’nde batı tarafında birkaç yapının kalıntısı ortaya çıkarılmıştır. Buradaki sütun kalıntılarının hayli eski bir yapıya ait olduğu tahmin edilmektedir. Bu sütunların kaideleri İşhan Kilisesi’nde olduğu gibi, yeni ortaya çıkarılmış kilisede de tespit edilmiştir. Yeni tespit edilmiş bir yapının eski bir bazilika olduğu tahmin edilmektedir. Bu bazilikanın da daha geç dönemde batı ve kuzey taraftan bitişik yapıların inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan bazilikanın güneyinde bulunan başka bir kilise ile bugünkü İşhani Kilisesi’nin çan kulesinin aynı dönemde inşa edilmiş yapılar olduğu tahmin edilmektedir. Bir İncil’e düşülen nota göre İşhani Manastırı Havariler’e adanmıştır(3:30, 4:55).
Restorasyon sırasında yapılan temizleme sırasında İşhani Kilisesi’nin batı kapısının üst kısmında üç azizin tasviri ortaya çıkmıştır. Burada Eski Ahit’te geçen bir olay, Anania, Azaria ile Misael’in ateşe atılması ve bu kişilerin mucizevi biçimde kurtuluşu tasvir edilmiştir. Buradaki Gürcüce yazıda solda “Ananya”, ortada “Azaria” ve sağda “Misail” yazıları okunmaktadır. Bu yazılar paleografik açıdan 10-11. yüzyıl öncesine tarihlenmektedir (4:56).

İşhani Manastırı, Çoruh Havzası’ndaki beş piskoposluk merkezinden biriydi. Tao bölgesinin 16. yüzyılda Osmanlıların eline geçmesinden sonra da bir süre faaliyeti devam etmiş ve 17. yüzyılda son bulmuştur. Kilisenin bir bölümü 19. yüzyılın sonundan 1983 yılına kadar cami olarak kullanılmıştır. Manastırdan geriye kalan kilise ve şapel, 1986 yılında manastır Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları listesine alınmıştır (6:68-71).
ANA KİLİSE VE ŞAPEL
Manastırın en önemli yapısı, ana kilise olan İşhani Kilisesi’dir. Haçvari planlı (34,95 x 20,75 m) İşhani Kilisesi, kubbeli bazilika tipi bir yapıdır. Kilisenin doğu cephesi üç kademeli bir bölünden oluşur. Kilisede yuvarlak kemerli, dikdörtgen formlu, at nalı biçiminde kemerlerle kuşatılan pencereler bulunur. Kilisedeki duvar resimlerinin bazı bölümleri bugün kalmış, kubbe içindekiler ise zarar görmeden günümüze ulaşmıştır. İşhani Kilisesi bugün restore edilmiş haldedir (1; 5:76).

Ana kilise dışında manastırın küçük kiliselerinden olan bir şapel de günümüze ulaşmıştır. Büyük ölçüde ayakta duran bu küçük kilise, tek nefli bir yapıdır ve 1006 yılında inşa edilmiştir. Şapelin duvar resimlerinin de bazı kısımları günümüze ulaşmıştır (5:76).
“Grigol Handzta’nın Yaşamı adlı elyazmasında, rahibin yeğeni ve yoldaşı Rahip Saba’nın, Kuropalat Aşot’un desteği ile yıkık bir kilisenin yerine İşhan Manastırı’nı kurduğu ve ilk rahibi olduğu bilgisi yer alır. Tao-Klardjeti’de, Oltu Çayı ve Çoruh Nehri’nin kavuşma noktasında, denizden yaklaşık binaltıyüz metre yükseklikteki bir tepe üzerinde yer alan İşhan Köyü içindeki manastırın bu ilk kilisesinin plan tipi ve diğer mimari özellikleri hakkında yorum yapabilmek için eldeki mimari veriler yeterli değildir.
Kazı çalışmaları yapılmadan, belki sadece sekizinci yüzyıl sonu ya da dokuzuncu yüzyıl başında kurulan manastırın ilk kilisesinin üç nefli, tonoz örtülü bir bazilika olabileceği ya da 830–1032 arasında kayıtlara geçmemiş, belki de hakkındaki bilgilere henüz ulaşılamamış onarım ya da yenileme çalışmaları sonucunda kubbeli bazilika plan tipine dönüştürüldüğü yorumu yapılabilir. Bu görüş, pastoforium odalarının tek katlı ve ambulatorium ile birlikte planlanmış olmaları, batılarındaki iki katlı kare planlı yan mekanlara açılmaları, ya da örtü sistemlerinde tonoz yönleri gibi mimari verilerle ve onuncu yüzyıl başına tarihlendirilen bir yazıtın kuzeybatı ek mekanda yer alması ile de desteklenebilir.
Kilise ve güneybatısındaki şapelde günümüze gelebilen Asomtavruli beş yazıttan, 917 yılında kiliseye yeni bir rahip atandığı, 966 tarihinde duvar resimlerinin yaptırıldığı, 1006 yılında Meryem’e adanan şapelin inşa edildiği, 1026 yılında Piskopos Antoni’nin başlattığı onarım ve yenileme çalışmalarının 1032 yılında tamamlandığı öğrenilir. Böylece erken dönem kilisesinin ancak birkaç onarım ve değişim dönemi geçirdikten ve bir piskoposluk makamına dönüştükten sonra bugünkü İşhan Katedrali görünümünü kazandığı belirlenir.
Oniki ve onüçüncü yüzyıllarda kilisenin batı, kuzey ve güneyine mekânlar eklenmiştir. Tao-Klardjeti’deki beş piskoposluk merkezinden biri, aynı zamanda da önemli bir eğitim ve kültür merkezi olan manastır onyedinci yüzyıla kadar işlevini sürdürmüş, ondokuzuncu yüzyıldaki Osmanlı-Rus savaşları sırasında, katedral Osmanlı ordusu için kışlaya, batı haç kolu da camiye dönüştürülmüştür. Cami 1983 yılındaki depremden sonra terk edilmiş, 1986 yılında da katedral ve yakınındaki şapel kültür varlıkları olarak tescil edilmiştir.” Gürcü Sanatının Ortaçağı (Mine Kadiroğlu – Bülent İşler), 2010, s. 68-71.

Kaynakça:
1. ^ “İşhan Kilisesi – Artvin“.
2. ^ “İşhani Manastırı” (Gürcüce) – Ambioni.
3. ^ Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, Tiflis, 2018.
4. 2016 Yılı Tao-Klarceti Tarihi Eserleri Araştırma Gezisi Sonuçları (Gürcüce), Tiflis, 2017.
5. ^ Tao-Klarceti – Tarihsel ve Kültürel Anıtlar Kataloğu (Gürcüce), (Editör) Buba Kudava, (Yazarlar) Nestan Bagauri, Zurab Batiaşvili, İrma Beridze, Buba Kudava, Nikoloz Jğenti, Goça Saitidze, Natia Hizanişvili, Tiflis, 2018.
6. ^ Mine Kadiroğlu – Bülent İşler, Gürcü Sanatının Ortaçağı, Ankara, 2010.